1
Bulutlardan öğrendim çoktandır
Ne vakit düşeceğini yağmur tanelerinin
Büyük bir hışımla…
Tipinin ne zaman geleceğini
Fırtınanın…
Ne zaman kabaracağını denizin…
Ve ne zaman batacağını kırık dökük
Yürek sandalımın
Kürekleri kırılmış….
Yapraklardan öğrendim
Umudun yeşilini
Kırmızısını gülün
Sarısını papatyanın….
Hüzünle eylül aylarında
Gazel olacağını kimi zaman yollarda
Kimi zaman sessiz sedasız yatan
Bir mezarın üstünde….
Gözlerinden öğrendim
Yürek merdivenlerinden çıkmasını da
Bulutların üstüne
Düşmesini de bir bakışla…
Neler dediğini konuşmadan
Kelimeler düşmeden dilinden…
Yanağımdan düşen damlaları inadına sakladım
Kirpik uçlarımda…
Senden habersiz
Kimbilir kaç gece…
Kimbilir kaç geceler…
Ah sonu gelmez heceler…
Sonu gelmez heceler…
Ellerinden öğrendim
Yüreğinde kaynayan volkanların sıcaklığını
Sonra buzullara düştüm yokluklarında
Dokunsam yanacaktım
Tutmasam üşüyecek….
Şansım hep kıştan yana bu günlerde
Hep buzullarda bıraktım ayak izlerimi
Yürürken yalpalaya yalpalaya…
Sarılmandan öğrendim…
Serçe yüreğimin kanat çırpmalarını
Sevinçten…
Gelişinde bayram yerine dönen
Avuçlarının arasında aldığın yüreğim
Küçücük dal parçasında dururken
Ha düştüm ha düşeceğim korkusunu atarak …
Gözlerin bakmasın varsın
Kelimeler çıkmasın gün yüzüne
Ellerin ah o ellerin uzanmasın
Sarılma istersen…
Adım gibi eminim
Gecenin soğuk
Ateşin sıcak
Yağmurun ıslak olduğunu bilecek kadar
Bu son dansın benimle
Biliyorum…
Kıyamam sana..
İstersen gelme…
Ali ALTINLI – 10/09/2015
Saat: 15:09