Yokluğunda Bu Şehir
Sen
yoksun artık bu şehirde yapayalnızım
Arşınlıyorum
karanlık sokaklarını yavaş yavaş
Evinin
önünden geçerken
Duyulmuyor
artık uğuldayan rüzgarlarda
Islak
kaldırımlarda sesin…
Bir
yandan yağmura karışan gözyaşlarım
Diğer
yandan
Sessiz
bir çığlık düğümlenmiş boğazıma
Çaresiz
ve perişanım
Sağanak
yağmurda sırılsıklam olmuşum
Ve
sensiz üşüyorum…
Sen
uzaklardasın şimdi
Kim
bilir nerede kiminlesin?
Hasretinin
kasveti çökmüş her yanıma
Anasını
yitirmiş öksüz bir çocuk gibi kalmışım öylece
Bakıyorsun
belki de uzakta ki bir pencereden geceye
Dinliyorsundur
sende
Aşka
davet eden yağmurun sesini
Belki
de birlikte dolu dolu yaşadığımız o anlar canlanıyor
Karanlık
sokağa dalan gözlerinde…
Yokluğunda
çok şeye gebe kaldı bu şehir
Sonbahar
yapraklarının nağmelerine adına ağıtlar yakerken
Kasvetli
havasıyla gizliyor yüzünü
Yabancı
bir el dokunmasın diye
İsyanımı
haykırıyor çığlık çığlığa
Yüreğinde
kabaran dalgaların sesinde…
Nice
zamandır benimle ağlıyor sensizliğe bu şehir
Tut
ellerimden ne olur ellerim üşüyor,
Buz
tutmuş yüreğim sensiz bomboş
Yokluğunda
vefalı bir dost şimdi bana
Karanlık
sokakların ıslak kaldırımları
Sensiz
zifiri gecelerimin, yalnızlığımın
Tek
şahidi onlar
Yalnız
kaldım yokluğunda bu şehirde…
Mustafa
KARAAHMETOĞLU
05.09.2015
(
Yokluğunda Bu Şehir başlıklı yazı
Mustafa Kara tarafından
6.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.