Mehmet Ali,
İstanbul, Kiev arasında gezi turları organize eden bir turizmciydi. İlkbahar ve
yaz sezonları için turizm acentalarıyla anlaşmalar yapmaya geldiği Kiev’de ki
işlerini tercümanı Albina aracılığıyla yürütüyordu. Kiev Üniversitesi Türkoloji
bölümünü bitirmiş olan yirmi yedi yaşındaki Albina Babenko, insanın
görebileceği en güzel kadınlardan birisiydi. Nitekim Mehmet Ali, tanıştıkları
ilk günden itibaren bu güzelliğin etkisinde kalarak, kızı yanından hiç
ayırmayarak işlerinin dışındaki zamanını da onunla birlikte geçirdi. Albina da,
zengin ve cömert patronunun bir dediğini iki etmedi.
Mehmet Ali,
tanıştıklarından beş gün sonra, kıza aşık olduğuna karar vererek, evlenme
teklifi yapmaya karar verdi.
"Cennet
gibi bir ülkede yaşıyorsunuz. Çok şanslısınız siz."
"Benimle
evlenmeyi kabul edersen, o cennet gibi ülkede sen de yaşayabilirsin!"
Kievli
Albina, otuzdört yaşındaki Mehmet Ali’nin bu ani teklifini önce tam
algılayamadı.
"Nasıl
yani? Sen evlenerek Türkiye’ye yerleşmemizi mi istiyorsun?"
"Biliyorsun…
Ben, turizm işiyle uğraşıyorum. Dolayısıyla hem Kiev’de, hem de İstanbul’da
yerleşeceğiz. Böylece, hem sen, hem ben, yılın belli dönemlerinde gidip gelerek
ülkelerimizden uzak kalmamış oluruz.
Lütfen, evlen benimle Albina!"
Albina,
duyduklarından çok mutlu oldu.
"Bunu
düşüneceğim!"
diyerek yanıt
verdi.
"Düşünecek
ne var? Evet, de!"
Tanıştıkları
günden beri dolu dolu yaşadıkları bir birliktelikleri olmuştu, fakat hemen evet
demek için bu yeterli değildi. Albina:
"Önce
aileme ve arkadaşlarıma danışacağım, sana sonra cevap vereceğim."
diyerek
konuyu kapattı.
…
Mehmet Ali,
Kiev’deki işleriyle ilgili olarak üç günlüğüne Türkiye’ye gitmeye karar
verdiğinde, Albina ile buluştu. Albina, buluşmaya yanında yirmi üç yaşındaki
Türkoloji öğrencisi İryna Bauts’u da getirmişti.
"Üç
günlüğüne İstanbul’a gidiyorum. İkiniz de gelin benimle, üç gün misafirim
olun…"
İryna, bu
teklife çok sevindi. Albina, işlerinin yoğunluğunu bahane ederek teklifi geri
çevirmek istediğinde, onu ikna etmek de İryna’a düştü.
"Ne olur
gidelim, Albina! Çok istiyorum Türkiye’yi görmeyi…"
Albina,
eğitimini gördüğü dili konuşan bir ülkeyi üç günlüğüne de olsa görmenin
öğrencisine yararlı olabileceğini düşündü.
İryna Bauts’u
da yanlarına alarak 27 Ocak’ta İstanbul’a geldiler. Mehmet Ali, Ukraynalı iki
kadını, Şile şehir merkezine 10 kilometre uzaklıkta bulunan Çayırbaşı Köyü
Kıbrıs Deresi mevkiindeki ormanlık alanda bulunan kendisine ait yazlık sitedeki
villasına götürdü. O günü çevreyi gezerek geçirdikten sonra, akşam sohbetleri
sırasında kıza bir kez daha evlenme teklif ettiğinde,
"Özür
dilerim! Teklifin beni onurlandırdı, ama benim, evlenmeyi düşündüğüm bir erkek
arkadaşım var," diye cevap aldı.
Aldığı bu
cevaptan sonra hayal kırıklığına uğrayan Mehmet Ali, o gece aldığı aşırı
alkolün de etkisinde, kıza olan tavırlarında ani değişiklikler göstermeye
başladı. Onun bu yeni tavırları üzerine, onunla yatmayı reddeden kızı
hırpalarken araya giren İryna’nın da yardımıyla sarhoş adamı etkisiz hale
getirmek üzereydiler ki, nereden bulduğu belli olmayan bir silahı eline alan
Mehmet Ali, silah zoruyla iki kızla da ilişki kurdu. Yetmedi, ikiliye
gözlerinin önünde lezbiyen ilişki kurmaları için baskı yaptı. Kızların
yalvarışları fayda etmedi.
Daha sonra
ise, Bahri ve Engin adlı arkadaşlarını
da villaya çağırdı.
Mehmet Ali,
geçirdiği yorucu akşamın sonunda iki kızı iki arkadaşıyla baş başa bırakarak
odasına çekilirken, diğer iki erkek ise kızlardan birer tanesini yanlarına
alarak başka başka odalara çekildiler.
İryna Bauts,
odada baş başayken Bahri’yi Ukrayna’ya dönmesi için yardımcı olması konusunda
ikna etmeyi başardı. İkna olmuş gibi görünen Bahri ise, kızın pasaportunu
elinden alarak, onu İstanbul’daki fuhuş tacirlerine götürüp satmayı planladı.
İryna, adam pasaportunu aldığı anda anladı onun niyetini, gene de anlamamış
gibi davranarak evden gizlice çıktı ve Şile'den Çekmeköy’e kadar onunla gitti.
Çekmeköy'de adama bira almasını ve içerek yolculuk yapmalarını söylediğinde,
Bahri’nin bir bayi önünde durarak bira almak için indiği anda, o bir anlık
fırsatı değerlendirerek bir taksiye binip Atatürk Havalimanı’na gitti. Hemen
polise koştu. Başından geçenleri anlattı ve arkadaşının Şile’de bir evde silah
zoruyla alıkonulduğunu söyledi. Olay yeri jandarma bölgesi olunca, polis genç
kadını jandarmaya yönlendirdi. Şile İlçe Jandarma Komutanlığı’na giden İryna
Bauts, olanı biteni anlatınca, diğer kadının zorla tutulduğu belirtilen
villanın yeri tespit edildi.
Yoğun kar
yağışı yolları kapatınca jandarma, Karayolları ekiplerinden kar küreme ve
tuzlama kamyonu talebinde bulundu. Gönderilen karla mücadele aracı önden,
jandarma ekipleri arkadan Kıbrıs Deresi mevkiine kadar gitti. Ormanın
ortasındaki villanın etrafını saran jandarma gizlice eve yaklaştı. İçeriye
giren jandarma ekipleri, ev sahibi Mehmet Ali’yi etkisiz hale getirdi. Yanında
ise rehin tutulan kadın Albina Babenko vardı. Genç kadının yüz ifadesi ve
bakışları yaşadığı korku dolu anları anlatıyordu. Evde yapılan aramada, bir
adet ruhsatsız tabanca, bir miktar esrar ve iki kadının pasaportları bulundu.
Jandarma, zanlı Mehmet Ali’nin eve çağırdığı Bahri ve Engin adlı erkek
arkadaşlarını da gözaltına aldı.
Sağlık
kontrolüne götürülen Albina Babenko’nun yapılan muayenesinde, vücudunun bazı
yerlerinde darp sonucu oluştuğu belirtilen şişlik ve morluklara rastlandı.
Ukraynalı kadınlar daha sonra psikolojik muayeneden geçirildi.
İfadelerinin
alınması için Şile İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürülen kadınların
anlattıkları tüyler ürpertti. Kiev’de tanıştıkları Mehmet Ali ile İstanbul’a
sadece gezmek için geldiklerini söyleyen kadınlar, daha sonra götürüldükleri
evde silah zoruyla tutulduklarını öne sürdüler.
Zanlıların
kendileriyle zorla cinsel ilişkiye girmek istediklerini söyleyen kadınlardan
Albina Babenko ifadesinde, “Gezmek için İstanbul’a gelmiştik ama bizi eve
kapattılar. Beni iple dövüp kafama silah dayadı. Saçımdan çekti, oral seks
yaptırıp kız arkadaşımla lezbiyen ilişkiye zorladılar ancak kabul etmedik.
Mehmet Ali kokain de içiyordu ve daha sonra benimle zorla cinsel ilişkiye
giriyordu” iddiasında bulundu. Jandarmadaki işlemlerinin ardından Şile
Adliyesi’ne sevk edilen zanlılar suçlamaları kabul etmedi. Bahri ve Engin
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, Mehmet Ali “hürriyetten yoksun
bırakmak”, “tecavüz ve darp etmek suçlamalarıyla tutuklanıp cezaevine
gönderildi. Mehmet Ali’nin, Albina Babenko’yu evlenmek için Türkiye’ye
getirdiğini ve iddiaların asılsız olduğunu söylediği öğrenildi. Ukraynalı
kadınlar ise işlemlerinin ardından ülkelerine geri gönderildi.
*