Ülkemizin yetiştirdiği değerli edebiyatçılardan biri olan Hilmi Yavuz ağabeyimiz böyle diyor bir demecinde ''Şair barıştan yana olmak zorunda başka bir ortamda şiir üretemez.'' Edebiyat adı üstünde güzel sanatların bir kolu, adı üstünde güzelde bir sanat ve tüm dünyadaki edebiyatçılar kalem erbapları kendi güçleri ve bilgileri doğrultusunda dünyaya güzellikler katmaya çalışıyorlar...

Bugün dünyanın bir çok yöresi kaynayan kazan. Her yerde türlü türlü acılar, yoksulluklar, ölen çocuklar ve kadınlar, yıkılan evler, yıkılan hayaller, hayatları çalınan yüz binlerce insan var. Bu insanlar kendilerine yapılan bu insanlık dışı davranışların hiç birini hak etmiyorlar. Ne yapalım bu da onların kaderi imiş deyip de olanları görmemezlikten gelmek biraz da kolaycılığa kaçmaktır...

Ne yaptık dünya barışı için; daha ne yapabiliriz? Durup durup defalarca bunu sormamız lazım kendimize. Şiddeti savunan ülkeler ve onların liderleri bilesiniz ki tarih sizi hiç affetmeyecek. Dünya edebiyatının zirve isimleri ise barış için var gücü ile alın teri dökecek. Barış barış diye türküler söyleyecek, güvercinler uçuracak, el ele halaylar çekecekler...

Hiç anlam veremediğim bir cümle ''Barış için savaşmak'' cümlesidir. Barış için savaşılmaz, ancak emek harcanır, çaba gösterilir. Barışın nimetleri saymak ile bitmez. O ülke de o toplumlarda insanlar mutlu yaşarlar, ekonomi düzenli olur, insanların refah ve gelir seviyeleri çok yukarılara çıkar...

Düşünün bir kere ülkemizin Güneydoğusunda ilan edilmemiş bir savaş ve bir ihanet sür git devam ediyor, belki otuz yıldır binlerce askerimiz ve emniyet görevlimiz şehit oldu. Karşı taraftan da binlerce insan bir şekilde toprak olup gitti. Ekonomik kayıp olarak tahmin edilen para üç yüz üç yüz elli milyar dolar olarak telaffuz ediliyor. Bir an aklınıza getirin bu paranın savaşa harcanmadığını ve Güneydoğu bölgemizin kalkınması için kullanıldığını. Bunların hepsi ''Yol su elektrik'' olarak oralara harcanacaktı. Yeri gelecek buz pateni salonu olacaktı, yeri gelecek, devasa bir futbol stadyumu olacaktı, yeri gelecek iki il arasında dört şeritli otoban olacaktı, yeri gelecek beş yıldızlı turistik oteller zinciri olacaktı. Devasa üniversiteler ve ilköğretim, orta öğretim kurumları yapılacaktı. Barıştan yana olmamak ile neler kaybetmişiz neler dönüp de bir bakın...

Şair barıştan yana olmak zorundadır. Edebiyat insana dünyaya güzellikler katmak için ortaya çıkmış bir sanattır. Sanatların en kalitelisi, benim gözümde en önde gidenidir. Sinema, tiyatro, müzik ve diğer sanatlar ile iç içedir çok yakın ilişkisi vardır. Diktatörler, devlet adamları, siyasetçiler bırakın artık savaş çığırtkanlığını yönünüzü barışa çevirin, barışta hayat var. Barışta dostluk var kardeşlik var, güven var, samimiyet var. Artık kimse yazı yazdı, şiir yazdı diye hapislerde çürümesin, dar ağaçlarında son bulmasın yaşamı. Çocuklarımıza bırakacağımız dünyada, edebiyatçılarımızı anlatırken ''İçeride şu kadar yattı, mahkemelerde şu kadar süründü, hayatı darağacında son buldu.'' demeyelim dedirtmeyin artık bunları bize. Nerede barış varsa biz oradayız, nerede sevgi varsa biz oradayız. Her zaman her yerde sonuna kadar barıştan yanayız, barıştan yana olmak zorundayız. Sevgi ve saygılarımla...
 

NOT: 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlu olsun...
( Şair Barıştan Yana Olmalı başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 1.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.