Rüyalar ıslanır saçlarından

Kandan ve terden arınır geceler

Varoluşun uçlarına yürür insan

Mahreçsiz Fatihalar üfler uzaklığın pasına

Ve bölündükçe hırçınlaşır heceler

 


 

Çarmıhta  bulunur kanlı bir idrak

Yağmurlar toplar diri gözyaşlarını

Çölün uçurumundan salınır  ipsiz balonlar

Sabahın zarif elleriyle okşanır düşlerin mavisi

Ve virane  zamana üfler baykuşlar

 


 

Çiçeklerin gözyaşını emer toprak

İyileşir dünyanın bağrındaki yaralar

Şalteri iner iblis kahkahaların

Ve göz kapaklarından sıyrılır rüyalar

 

  

 

Başlar dolunayın sancısı

Yırtılır yüzlere gerilen peçeler

Uyuşuk avazlar şahlanır ses tellerinde

Ve kırılır kelepçeler

 

 


Yamalı yerinden kanar hayat

Göz taşları dökülür göğ(s)ümdeki  falezlerden

Bilinmez kaç pikseldir bakışın gizi

Libasını giyer ebabiller

Ve meçhule gömülür siyahın  izi

 


 

Masum ironilerin gölgesi düşer akıllara

Zaferden sonra unutulur adaklar

Kibirli omurlarda şaklar ihanetin kırbacı

Ve balansını bulur sokaklar

.

.

.

.

.


 

( Dolunay Sancısı başlıklı yazı AYDIN UZKAN tarafından 1.09.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.