Rütbesini söktüm düşlerin:

Bin bir eda belki ki kof

Ruh denen barınak.

Asılsız, meskensiz tınısı.

 

Tanımsız bir mısrayı

Yastık bellemişçesine seyrindeyim

Uçuşan saçlarım hece yüklü çığlıklarla tek yürek.

Aslı astarı olmayan belki de sıra dışı.

 

Hükümran sofrasında yoğun bir sızı,

Derin bir yanılgı

Silik ruhların telaffuzunda

Yeknesak tüm edim

Atıfta bulunduğun ne ise.

 

Karıştırdım kelimeleri

Ekledim üç beş kayıp düşü,

Alabildiğine muğlâk ve menfi

Bir ömrün satır arası.

 

Bir kelamda saklı tüm gizem

Koruk acılarında hükmeden

Adı devran nüfuzu asılsız

Ne çok izlek bir ölünün ardından

Kırık hecelerin tekerrüründe dil yarası.

 

Noktası virgülüne kadar sahici imgeler:

Sessizlikten ibaret yeryüzü

Sakil varlıkları ile gece bekçileri

Suratlarında silik görünmez birkaç gölge.

Sevgiyi çağırmıştım oysa başucuma:

Hani olur da dokunur ruhuma.

 

Basit bir edim hepi topu

Neredesin ey beyhude, debdebeli çiçeklerim,

Kuruttuğum gönül bahçesinde.

 

( Rütbesini Söktüm Düşlerin... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 27.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.