Günün yakıcılığından ziyade öfkenin
zehri idi yalıtılmış olmanın hicap duyulası, o kanıksanmış teferruatında gizli
olan.
İsimsiz Düşler Sokağı, belki de o
tanımsız, sıfatsız kimliğinin pejmürde ve yeknesak tınısı…
Seyri ayrı hoştu gelip geçenlerin
tokmak sesi de ayrıca duyulmazdı nicedir kapıya gelen kimse olmamasının kırıcı
ve sığıntı sunumu iken yazgısının.
Nelerden mütevellit idi kim bilir o
yadırganası apartman dairesi. Kimin nesiydi acaba o sakallı ve gençten adam?
Milletin ağzı öylesine geniş ağızlı
bir torbaydı ki tıkıştırabildiklerini yığıyorlardı buldukları her bir delili
adama dair üstelik büzmeden ağzını torbanın.
Bir rivayetti kimliksiz sıra dışılığı
o esmer adamın. Genelde beti benzi atmış şekilde iliştirirdi çöpü kapısının
önüne; korkarcasına da kapatırdı kapıyı ses etmemek adına belki de tek kaygısı
idi rahatsız etmek.
Bırakın geleni gideni var mı ne müzik
sesi inletirdi bitişik duvarı ne de tek gürültü gelirdi dairesinden ne de olsa
gece olup da millet evine çekildiğinde tek gürültü kirliliği yaratan o kapalı
televizyon kutusunun içinde devinen insan sesleriydi.
Halis munis bir apartman ahalisi
görüntüde ama bir o kadar meraklı.
Yine gecenin kör vakti bir zaman
aralığı…
Usulca bir tıkırtı duyuldu öncesinden
pencere pervazına ilişmiş tekir kedi tırmalarken pervazı. Boş bulunmuş olmalı
ki hepten vazgeçti açık olmadığını görünce giriş katı penceresinin. Derken
ışıklar yanıp söndü perdeler sımsıkı kapalı iken ve gecenin gizemi sızmış iken muğlâk
gölgelere. Mualla Teyze usulca mutfağa yöneldi. Belli ki gece nöbetiydi
mutfakta onu bekleyen. Az sonra buzdolabını açar ve çekerdi mükellef bir
ziyafet sabaha saatler kala ve kahvaltı öncesi.
Aniden duyduğu ses ile irkildi,
üstelemedi bile. Bana neciydi diğer komşulara nazaran. Meraklı olsa bile o
kadar yüksek bir katsayısı yoktu meraka koşullanmışlığının.
Mualla Teyze bodrum katını mesken
tutmuştu ve ıssız adamın oturduğu giriş katının alt komşusu idi epey zamandır. Ziyadesiyle
memnundu komşusu olan genç adamdan, o bilindik gece gezmelerinin yarattığı
hezeyan zaman zaman sıksa da canını. Her ne hikmetse gecenin bir vakti adam
huzursuzca arşınlardı evi boydan boya ki birkaç kez uyarı almıştı Mualla
Teyzeden. Yine de aksatmıyordu geceleri ayyuka çıkan o ayak seslerini.
Allah’tan kadıncağız midesini
doldurup yatağa atardı da kendini dalardı uykuya çabucak tabii ki aldığı
Zanaxların etkisini de unutmamalı.
‘’Of’’ dedi kadın adamın ayak
seslerini duyunca ne var ki başladığı gibi aniden sesin kesilmesine sevindi
kadın. Kocaman bir salamlı sandviçi afiyetle midesine indirirken bir yandan da
düşünüyordu:’’Yarın erkenden parka gider o melun spor aletlerine biner yakarım
üç beş kilo,’’ diye de teskin ediyordu kendini.
Derinden gelen bir inilti yakıp geçti
bağrını yaşlı kadının.’’Allah Allah,’’ dedi.’’Bir derdi var belli ki de içten
içe ağlıyor bedbin adam.’’ Telaş edip etmemek arasında yerde giden kocaman
hamamböceğini görünce geçti adamla ilgili tüm kaygısı.’’Mutfağımda ziyaretçi
istemem’’ deyip bir hışımla ezdi aile boyu böceği.’’Ih’’ deyip tam öğürecekti
ki:’’Sahi’’ dedi;’’ Dünden kalan şu dolmaları da yesem mi acaba’’ deyip
kafasını bir kez daha daldırdı buzdolabına.’’Bunu da yer yatarım hem midem dolu
daha rahat uyurum.’’
Kaç saattir uyuduğunun farkında bile
değildi kadın ta ki polis sirenini duyana değin. Belli ki sokakta vukuat vardı.’’Bana
ne’’ demesine kalmadı ki apartman boşluğundan gelen telsiz seslerine kulak
kabarttı.
‘’Hım, hem de bizim apartmanda.’’
Lakin ne varsa zaten o apartmanın temelinde değil miydi apartman sakinlerine
uğursuzluk getiren. Ne de olsa kadın taşınmadan evvel lanetli addedildiği için
aylarca boş kalmıştı bodrum dairesi. Rivayete göre cinnet geçiren adam önce
karısını sonra iki çocuğunu katledip en sonunda namluyu dayamıştı başına.
‘’Hayırdır İnşallah’’ demesine
kalmadı ki üzeri örtülü bir sedyenin ambulansa taşındığını gördü perdenin
arkasından. Olay mahalli fazla kalabalık olmasa da fısıltılar gitgide
yoğunlaşmaktaydı. Bilindik bir televizyon kanalının bilinmedik bir sunucusu
canlı yayına hazırlanıyordu ki sordu adamın biri:’’Kızım, kamera beni de
gösterir mi? Söyle de arayayım cepten bizimkileri.’’
Başka bir adam avaz avaz bağırıyordu
arkalardan:’’Kardeşim azıcık sağa yanaşın. Sizin yüzünüzden hiçbir şey
göremiyorum.’’
Bunlar olup biterken ambulansın
kapıları kapandı ve bastı gaza acı acı çınlatırken geçtiği mekânları. Sunucu kız
attı ağzındaki sakızı.
‘’Yayındayız’’ demesiyle kulaklıktan
gelen ses:’’Ben kanal NT’den Sema Uzunara. Evet, sevgili izleyiciler, uzun bir
aradan sonra yine sizlerleyim efendim.’’
‘’Kes’’ demesiyle gaipten gelen
sesin;’’Ne var’’ diye işkillendi muhabir.
‘’Kızım, as şu yüzünü. Komedi
programı çekmiyoruz. Bilmem haberin var mı?’’
Demeye kalmadı ki Mualla Teyze
aceleyle daldı aralarına.
‘’Ben anlamıştım gecenin o uğursuz sessizliğinde
duyduklarımın hayra alamet olmadığını.’’
Belli ki yaşlı kadın bir şeyler
biliyordu olay ile ilgili.
‘’Teyzem, tanıyor muydun merhumu?’’
‘’Garip bir adamdı vesselam. Ne yani,
öldüğünü mü ima ediyorsunuz?’’
‘’Evet, teyzem. Gelen bir ihbar
üzerine ilgili şahıs evinde ölü bulundu.’’
Derin bir iç geçirdi yaşlı kadın.
‘’Allah taksiratını affetsin.
Belliydi ama belliydi bir şeylerin ters gittiği. Çok sessiz, sıra dışı, yalnız
bir adamdı garibim.’’
‘’Başka?’’
‘’Bir de… Aa, olur mu hiç öyle şey. Hem
ölünün arkasından konuşmak hiç âdetim değildir. Allah vere de gürültücü
insanlar taşınmasa tepeme. Lakin…’’
‘’Evet, teyzecim’’ dedi muhabir kız.’’Dinliyorum
sizi.’’
‘’Geleni gideni de yoktu. Hem
bunlardan size ne ki?’’
‘’Ama…’’
‘’Aması maması yok kızım. Günah çok
günah. Neyse. Allah vere de iyi insanlar taşınsa. Vallahi bu saatten sonra
kimsenin kahrını çekemem. Bir de…’’
‘’Bir de ne Teyze?’’
‘’Nasıl ölmüş ki yoksa canına mı
kıydı?’’
‘’Polis herhangi bir açıklama
yapmadı.’’
‘’Ama kendini öldürdüğü kesin, değil
mi?’’
‘’İyi de teyze soruları niye sen
soruyorsun ki bizim yerimize?’’
‘’Aman çok da meraklıydım. Hem…’’
‘’Hem ne?’’
‘’Yayın kaçta kızım?’’
‘’Kestik.’’
Öncesinde son noktayı koydu gene muhabir.
‘’Komşularının verdiği ifadeye göre
ölen şahıs hakkında kimse fazla bir şey bilmiyor. Lakin adamın sessiz ve kendi
halinde biri olduğunu belirtiyorlar. Ben Sema Uzunara. Bir sonraki intihar
vakasında görüşmek üzere. Burası İsimsiz Düşler Sokağı.’’
‘’Kestik.’’