Görmeyince
seni efkâr basıyor,
Ruhumu
üşüten rüzgâr esiyor,
Vakit,
yokluğunda gubar kusuyor,
Günbegün
artıyor olmayan derdim,
Yâr, ne
diye sana gönlümü verdim?..
Güneş
hep doğsa da karanlık bitmez,
Başımdaki
duman çekip de gitmez,
Yerine dünyalar
verilse yetmez,
İzdihamda
yalnız yaşayan ferdim,
Yâr, ne diye sana gönlümü verdim?..
Zaman
donar mıydı; ne çağlar geçti!
Kafdağı
ardına kim beni seçti?
Hasret
lime lime ömrümü biçti,
Vuslatı
beklerken hicrana erdim,
Yâr, ne diye sana gönlümü verdim?..
Her
hareketini görür gibiyim,
Çöllerde
mecnunca yürür gibiyim,
İçten
içe inan çürür gibiyim,
Hararet
çıktıkça artıyor berdim,
Yâr, ne diye sana gönlümü verdim?..
Ebeden
dursaydın çekmeyip elin,
Seviyorsan
sen de dökmeyip selin,
Var mı
öyle gitmek, dikmeyip gülün?
Önce
gümüş iken aşkınla zerdim,
Yâr, ne diye sana gönlümü verdim?..
Mevsim
kışa döndü, bahar nerede?
Nefesim
daraldı, buhar nerede?
Uzadı
geceler, seher nerede?
Kıskacın
içinde serapa terdim,
Yâr, ne diye sana gönlümü verdim?..
Allah’a
mahsusmuş yalnızlık meğer,
İnsanın
sevdiği her şeye değer,
Hakkını
helal et göçersem eğer,
Farkına
varmadan belki de gerdim,
Yâr, ne diye sana gönlümü verdim?..
-----------------
Gubar:
Toz
Berd:
Soğuk
Zer:
Altın
-----------------
MFK