Tümlenmemiş, titrek hecelerin kırıntısında

Soluklandığım o devrik zamanlarda

Ne varsa hâsıl olan

Yekpare döşediğim yeni tümceler

Sevginin asil kılındığı

Mubah yine de sevmeler.

 

Asrın telafisiz ve yordanası hükümlerinde

Uzak kaldığım evrenin

Kuytulardaki gizemi,

Ben kadar sefil tüm gitmeler

Sözcüklerin kısır döngüsünde

Hicap etmesem de

Sevmekten alıkoyamazken ırgat düşlerin

Kıyısında soluklanmak yine düştü payıma,

Kâfir istemleri nefsin mi bu denli

Bedeni payidar kılan,

Ne gam oysa ne gam…

 

Başımı dayadığım dev çınarın gölgesinde

İstiflediğim acılar devinirken

Ne yanılgı benimki

Sanmıştım ki ramak kalmıştı mutlu sona.

Özgürlük nedir sence

Aldatmasam da kendimi

Bilirim en derinden

Kırık kanadım ezelden beri

İmgeler seğirtirken mizacımı yıkan ve

Yıkayan ölü cümleleri

Akıttığım yaşların nezdinde kendimi

Alıkoyamadığım her sahne

Yaşanan ne çok ikilem

Müdahil olmasam da

Kapanacak birazdan son perde.

 

Takılı kalmışım düne oysa.

O telaşlı küçük kızın

Dilinden düşürmediği son tümcenin nezdinde

Sırra kadem basmış olmalı mutluluk,

Heyhat,

Pare pare yanmaksa

Biçilen ceza mı

Yalanım yok

Başım gözüm üstüne

Varsın yarım kalsın bir yanım

Kabulümdür neyse görülen reva.

( Mubah Yine De Sevmeler... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 4.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.