HAZAN HASADI
Gamlanma divane gönül, saat üç çeyreği geçti
Bülbül küsüktür aleme, dili ne yaparsın artık
Kısmet kendi tarlasında hazan hasadını biçti
Gonca dikenine tutsak, gülü ne yaparsın artık.
Uğraşırken salya sümük, armut misali ayının
Gözü yaşlı yetimlerin, çöktük üstüne payının
Ekran karınca topladı, sonuna geldik yayının
Hayal viran, dizde sızı, pulu ne yaparsın artık.
Satışa çıkardın ruhu, dönek dünyanın yağına
Şeytan süslü gösterdikçe, takıldın nefsin ağına
Kalan yitik, giden gitti, ulaştı gönül bağına
Derman aciz pilin bitik, yolu ne yaparsın artık.
Sırrı vücutta aradın, onarmadın aşk burcunu
Gözyaşınla sulayıpta, tutturamadın harcını
Leyla mecnunu düşlerken, unuttu minnet borcunu
Sevda vefaya yenildi, çölü ne yaparsın artık.
Biz nurlu doğmuştuk hemi, kabuk değiştirdi deri
Onu gariban bıraktık, rafa koyduk son eseri
Mal yığalım derken biraz, yüttü ahlak mücevheri
Öpülecek el nerede, dölü ne yaparsın artık.
Ellisinden sonra hazan, hak demenin anlamı yok
Çiftçi baba vuslat acı, tok demenin anlamı yok
Bir kez daha gelsek diye, haykıranın sayısı çok
Midelerde kırk harami, balı ne yaparsın artık.
AHMET ÇİFTÇİ