Hoşçakal
Bu sana son veda
Kudüs gibi darmadağın
Ve hüzün şiirinin son mısrası bunlar
Gidişlerin en asili
Ve sevilmemişliğin tesellisi
Hoşça'kal..

İstanbul yorgunu telaşım
Son cümlen Galata'nın zindanlarında
Yılların yıkılmamışlığını dağıtır
Ve dolunay uzak
Mehtabın hazin sonu
Bizi andırır...

Sahi neydi nefret ettiren ?
ve hayat denilen gerçeklik
Bizi tel tel ayırıyor
Urganlar boğazıma takılıyor.
Gidiyorsun ya hani,
Şimdi kaybolur Filistinli çocuğun hayalleri.

Hoşça'kal Deruni Düş-üş-üm
Bu sana son vedam. 
Ne güzel şeymiş ölmek.
Eylül sıcaklığı gibi sarı,
Ölüm yetiştiren geceler gibi
Siyah...

Kız kulesi küskün artık bize
Hani kitap dolu bir evimiz olacaktı ya
Bir de kapımızın önünde bir vosvos 
En sevdiğimizden
Daktilo sesi yankılanacaktı.
Şimdi güvemiyorum yüreğime.

Yüzü eskimiş bir teyze
Türkçe bilmiyor anlaşılan 
Ama anlatıyor durumumu
"Ah dilemin,
Ez lıwra nı zanım benda çımı."
İstanbul ne bilsin Kürtçeyi !

Aslında sanaydı tüm yolcuğum
Gecelerden bir ses idi
Işıklar saçarcasına.
Hayran oldum.
İstanbul kadar sevdim.
Hayat bize sormayı hep ihmal etti.
Kırgın..

Bakma bana öyle.
İçimi bangır bangır parçalasan da
Dışım lal gibi sessiz.
Alışmalıyım kalbim yokmuş gibi yaşamaya.
İstanbul gibiyim.
Işıl ışıl
Ama kendimden çok kalabalık..

Sen yine de
Hoşça-kal...

03.08.2015- Manisa
( Hoşça-kal başlıklı yazı Artist Şair tarafından 3.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.