heryer can pazarı her köşe kan g’ölü aklıma sadece kitaplar düşüyor ben kitaplara yürüyorum anne..
oysa yeşillikti bizim vadiler hıdrellez bereketi süslerdi penceremizin önünü begonya çiçekleri huzur umuttu fesleğenler sevdalar bestelenip dillerde dostluklar incelenirdi sık elenip itina küpünde inceden d’okunurdu hatıralar
şimdi kalplerimiz kırık, hatırlar bin parça dumanında boğuluyoruz yaktığımız türkülerin memleket havası genizlerde is kara bir gün havası dünyaanne mevsim hep matemli güz
tüm mesele adîl olmakta aslında, tüm mesele kendimizde şuursuz beyinler kukla oldukça pusuda dengesiz dengeler keskin sirkelerse kabında eksilip, eskimekte..
hani renksiz bir hâl alır kimi zaman hayat siyah olursun onca rengin içinde, en fazla kirli bir beyaz âh diyorum bi çay içsek geçecek gibi herşey düşünüyorum -hayali bile güzel- sonra çay içelim diyorum anne! şiir demleyip âşklı roman yazalım savaş günlükleri yerine.. bu memlekete şiir lazım delimsel hallerimize kanaat, mola versek kendimize mesela kendi haline bıraksak kendimizi bile ..
.
.. âh ben kendini bırakıp insanlığa öykünen yıldızı sönmüş ışıksız Zühre düzensiz mantığım, karmaşık köhne ey benim uslanma’yan ahvâlim ağla şimdi tükenmişliğine inceden yan ve sükun’et zaman zâyi vakitlerden kıyâm’et...
( Matemli Güz başlıklı yazı Nar-ı Çiçek tarafından 2.08.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.