ucundan baktım da
o neydi yâ rabbim
her şeyim zindanlığına hücum etti adeta
kendilerini sebilce satmaya razıydılar
körü körüne
.
kalmadı kesemde dolu yerim
vakti hâl vurdu zerrelerin meme uçlarına
üzerimde parçala sırçadan neyin varsa
olduğu gibi bırak
toparlarım ben

celb ediyor taze bir hayat
sanki kalbim onda atar
uzuvlarımın yüzeyi
kırbacının şaklayıp, acıtan
hazzına hazır.
nasıl bir tiryâkilik ki bu
acının manâsı sanki; içime sinen
.
misâfir ayakta,
aşkına kuş konmaz..
dal basan ılıkların
olanca ağırlığının
altından kalkılacak iş değil
tat almadıkca
.
ahkâm, kessin yeterki
boynumuz kıldan incedir
yatarız eşiğine
tuptuk emre nin
ayakları altına
tıksın içeriye diye
bayram yerine
.
bütün varlığım
kurt gibi aç
beklemekten paslanmış hatta
yoksulluğun ellerinde
kırağı gibi çalar mı, ’sıcak’ 
çölün serapları üşümeye meyyaldir de
buz kesiği kalplere ateş ne etsin
.
değil mi ?
( Sahibinden Vurgunluklar başlıklı yazı yoksul tarafından 31.07.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.