Hükümsüz kılındığım onca med-cezirin

Adam boyu yüksünlüğünde

Hele ki; o çaresizlik mademki zimmetli

Aciz bedenime,

Şu garip ömrün kaçıncı saati ise;

Her soluklandığım günün ertesi

Sayıklamak anlamsızı

Saklanmak dağların ardına

Yoksunluk nüksederken her devinimde.

 

Ateşi dinmedi gitti belli ki

Belki de şu ahir döngünün bitimsiz telaşı

Kadar asılsız sırtında taşıdığın

Yükün hatta vebalin en ağırı.

 

Ördüğüm ilmek ilmek,

Beyaz bulutların yağmur yüklü takıntısı

Kadar farazi olsa keşke o imgeler

Hanidir tahayyül etmekte zorlandığım

O kör düğüm

İçine dolanıp da çıkamazken günbegün.

Sıkışıp kaldığım ufacık bir kutu belli ki

Sanma ki yaşama kaygısı

Yeknesaktır izlek bildiğim her karede.

Belli işte, üç beş umut kırıntısı

Sığınak bilmekse umutları

Kaybettim bir kez yolumu.

 

Tutuşurken zaman tüm nazıyla

Yaşıyorum sadece bil ki gönlün niyazıyla.

Yoksa bana mı kaldı da

Dünyanın derdi tasası;

Hayıflanmak rayici ne de olsa mizacın

Hepten istifli bir yanılgı iken.

Hele ki bir kez düşmüşsen gözden

İster ateş ol ister köz

Geri dönüşü olmayan

Nasıl bir tehir ise çakılı kaldığın

Ömür boyu.

 

Bilip bilip söylemekten imtina ettiğim

Sessiz bir şarkı kadar sitemkâr

Adı bile kayıp en az benim kadar.

Bilirim ki sevmek de ayıp

Koca bir günah adeta kefareti ödenen.

Var olmamış bir hikâyenin

Hangi satır arasında gizli isem.

 

 

( Tutuşurken Zaman... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 28.07.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.