Sen için için ilk ağlayışım
Sen sana meftun gönlümü ilk dağlayışım
Sen zonklayan başımı sevda puşusuyla ilk bağlayışım
Ve sen manidar firakına ilk dayanamayışımsın.
Sen aşkın meşakkatli yollarında ilk yolcu oluşum
Sen sana tarifsiz muhabbetlerle ilk doluşum
Sen serzenişlerimde saçım başım ilk yoluşum
Ve sen en nadide sevdayı ilk buluşumsun.
Sen şiir yarışmalarında birinci gelen ilk şiirim
Sen sevdanın yâd ellerinde çarnaçar ilk hallerim
Sen aşkın bahçelerinde ilk açan Muhammedi güllerim
Ve sen sevdamı sana açamadığım ilk günlerimsin.
Sen sevdan uğruna namertlerin köprülerinden ilk geçişim
Sen dost ve düşmanlarımı ilk seçemeyişim
Sen âşıklar meclisinde sana “seni seviyorum” cümlesini ilk deyişim
Ve sen aşkın körelmiş hançerini sevdanla ilk bileyişimsin.
Sen arkamdan kahpece ilk vuruluşum
Sen hainlerce ilk soruluşum
Sen aşkın harçlarını kararken ilk yoruluşum
Ve sen er meydanında mert ve yiğitler gibi ilk duruşumsun.
Sen şirin uykulara ilk hasret kalışım
Sen boz bulanık sulara mahirce ilk dalışım
Sen aşkın sazını çok dertli ilk çalışım
Ve sen gönüllerin konuğu postacıdan mektubunu ilk alışımsın.
Sen güllerin şahı Muhammedi gül misali ilk kokuşum
Sen aşkın gergefinde sevdanı ilmek ilmek ilk dokuyuşum
Sen gül sevdalısı bülbül olup gül dalına ilk konuşum
Ve sen visaller yaşandığında şen şakrak uçan ilk özgürlük kuşumsun.
Sen başı dumanlı karlı dağların doruğuna ilk çıkışım
Sen pınar olup yazın temmuzunda buz gibi berrak ilk nakışım
Sen sevmeyi bilmeyenlere celalli ilk bakışım
Ve sen sevda yolunun başında beni ilk yakışımsın.
25-28/ Temmuz/ 2015