Bir Mektubun Satır Aralarında 7
Mustafa
en yakın büfeden birkaç bira aldı ve denize yakın bir banka oturdular. Gece
onları izliyordu; onlar habersizlerdi izlendiklerinden. Bütün ajanlar mevcuttu
gecede. Birkaç asayişten sorumlu yıldız da görünmüştü gecenin lacivertinde. Onların
yüzleri denizin nemine emanetti tüm ifadeleriyle…
Deniz
kenarında bira yudumlamak ikisinin de hoşuna gitmişti. Susarak devam
ediyorlardı geceyi bölüşmeye. Bu kalabalık ortamda, taş duvarlara vuran dalga sesleri
azarlıyordu gece gezinen yengeçleri. Oysa yengeçlerin zamanıydı şimdi. Gecenin
sesini evlere gizleyip, ışığını kapatıp, karanlık lacivertleriyle süslemek en
sevdikleri haldi…
İkişer
bira bitirmişlerdi. Vuran dalgalar giysilerine ve yüzlerine de geliyordu.
Çiğdem korkar gibi yaparak elini Selçuk’un avucuna koydu. Genç adam diğer eli
de avucuna almak isterken Genç kadının çılgın ve şuh kahkahası geceyi yırttı.
Döndü Selçuk’a:
-Hadi
arabaya gidelim. İzmir’i teneffüs edelim gözlerimizle. Sonra bira alalım ve tam
bu bankta oturalım…
Bunları
der demez fırladı ayağa… Arabaya adeta koşuyordu. Birden durdu; Selçuk’u
bekledi ve tuttu ellerinden… Yeniden koşuşturmaya başladı; Selçuk’u da peşine
takarak. Kullandığı parfüm, koşuşturdukça genç adamı mest ediyordu.
Selçuk
aslında alkole dayanıklıydı. İki şişe bira onun için bir hiçti. Ama Çiğdem’in
dişiliği ve cilvesi içmeden sarhoş etmişti genç adamı. Şu an birisi içerek,
diğeri içmeden sarhoştu.
Otomobile
ulaştıklarında, Çiğdem anahtarı Selçuk’a fırlatıp kendisi sürücü koltuğunun
yanına oturuvermişti. Selçuk direksiyona geçtiğinde “Nereye?” der gibi
baktığında, genç kadın “Ne yaparsan yap” gibi bir el işaretiyle karşılık verdi.
Bir şarkı söyler gibi mırıldanmaya başladı sonra…
-Konaaak,
Varyaaannnt, Bucaaa, Basmaaaneee, Kemeraltıııı, Alsancaaaakkk…. Gelsin biralar,
gitsin rakılaaaaaaaar. Bu gece bizim olaacaaaak…
Selçuk
direksiyondaydı ve Çiğdem başını adamın bacaklarına koyup ayaklarını camdan
uzatmıştı. Esen rüzgâr kadının bacaklarını açıyor, göğüs dekoltesini daha da
derinleştiriyor ve Selçuk adeta çıldırıyordu. Çiğdem aniden doğruldu:
-En
iyisi Kordon! Otele de yakın… Hadi dönelim…
Selçuk’un
da istediği bu idi. En yakın kavşaktan Kordon’a doğru döndüler. İzmir’in inci
gerdanlığıydı sanki Kordon. Sevdalıların, sevgililerin, kötülerin, gezmeye
arzulu olanların; herkesin uğrak yeriydi.
Kısa
zamanda geldiler Kordon’a. Yarım saat önce oturdukları yer boştu. Çiğdem hemen
oraya koşup oturuverdi. Arabayı yerleştirip gelen Selçuk’a da bağırdı:
-Biralarımızı
unutma! Üçer şişe daha al. Hadiiii! Bu gece sarhoş olmak, uçmak istiyorum.
Selçuk
kucak dolusu bira getirmişti. Aslında Çiğdem zaten sarhoşluğa yakın durumdaydı.
Yan yana oturup ilk biralarını açtılar yeniden. Genç kadın çok serbest
davranıyordu. Başını adamın göğsüne yaslamış ve avuçlarını avuçlarına teslim
etmişti. Hatta artık birayı bile ayrı şişelerden içmiyorlardı. Aynı şişeden
yudumluyorlardı sırayla. Artık adı konmamış bir arzunun esiriydiler…
Çiğdem
dudaklarını silmek istedi. Mendili çantasındaydı.
-Selçukçuğum
çantamı açıp bana mendilimi verir misin?
Selçuk’un
hiç prensibi değildi. Eşinin bile çantasını açmamıştı bugüne kadar. Ama o kadar
cilveli söylemişti ki kadın, Selçuk çaresiz açtı ve mendili çıkardı, uzattı
Çiğdem’e doğru. Bir resim takılmıştı mendile ve Çiğdem mendili açarken resim
yere düştü. Çiğdem fark etmedi bile. Genç adam eğilip yerden aldı ve göz ucuyla
baktı resme. Çok şaşkındı; elektrik çarpsa ancak bu kadar şok olurdu. Çiğdem
seslendi:
-Ne
resmi o? Senin mi? Ver bakim…
Uzattı
Selçuk… Kadın bir kahkaha attı. Selçuk söze girdi:
-Bu
resimdeki adam çok samimi arkadaşımdır. Beden eğitimi öğretmeni… Uzun yıllardır
görüşmedim. Yoksa siz sevgili misiniz?
Çok
sert söylemişti bu sözleri. Kadın bir kahkaha daha attı…
-Ne
sevgilisi ayol! Kocam o benim… Gece eve geç gelip yorgunum der ve bir köşeye
kıvrılıverir.
-Kocan
mı?
Selçuk
iyice şoka girmişti…
7. BÖLÜM SONU
DEVAM EDECEK...
(
Bir Mektubun Satır Aralarında 7 başlıklı yazı
MELEK KIRICI tarafından
26.07.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.