Garibanımız!

 

Ateşin şiddetini yanıp ışıyan bilir

Kayış ne derse desin yükü taşıyan bilir

Yurdumuz bir cennetmiş orda yaşayan bilir

Ölmeden cehennemi  tadar garibanımız

 

Haramzade soysuzlar zadegânlık güderken

Savurganlık içinde gününü gün ederken

Çöpe attığı yemek bir mangaya yeterken

Aç susuz iki büklüm yatar garibanımız

 

Efendi, hacı, hoca neler yokki ününde

Yemediği ardında yediği de önünde

Soğutucular rekor kırmış bayram gününde

Göz yaşını aşına katar garibanımız

 

Fosur fosur uyudu camiye giremedi

Acele kaçıp gitmiş kimseyi göremedi

Bir parça eti bile komşuya veremedi

Yıl on iki ay oruç tutar garibanımız

 

Nasıl sevsin zalimi bu cennet vatanı da

Lanet okur bahtına onu unutanı da

Sosyal  güvencesi yok, elinden tutanı da

Belanın her türünü çatar garibanımız

 

Açalım gözümüzü böyle mü’min olunmaz

Mal mülk gelip geçici bir karada kalınmaz

Batklığa düşene el verenler bulunmaz

Çırpındıkça sürekli batar garibanımız

 

Fukara hamileri bu nice kayırmaktır

Kayırmak, fakirlerin hak’kını ayırmakdır

Onun tek düşüncesi karnını doyurmaktır

Dünyayı iki pula satar garibanımız

 

Bütün yıl orda burda itilip kakılırlar

Seçimler yaklaştıkça peşine takılırlar

İstismar edilerek çadıra sokulurlar

Yalanı bile bile yutar garibanımız

 

Mikdadi göz  yaşları dönüşürler buhara

Kışın donar soğuktan kömür kalır bahara

Tahammül edemeyen kalkışır intihara

Kendini uçurumdan atar garibanımız

 

Ozan Mikdadi

( Garibanımız! başlıklı yazı Mikdadi tarafından 8.07.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.