sen üzülmeye değil mutlu olmaya layıksın
ve bir ömür boyu sadece benim papatyamsın
başka ağızlarda açmazsın
başka topraklarda yaşamazsın
başka ellerde kokmazsın bilirim
ve bu adına şair denen adamı
bahtı kara tahtı yara olan
namı kaptan hüznü toptan olan zatı
bir kağıt parçası gibi yırt at
bir paçavra gibi uzağa fırlat
kendini hüzünle demleyen aklını delleyen yok mu,
seni sevmekle meşgul oluyor gün 24 saat dilindesin
gözlerim karanlığın üssü kalbim hüznün süsü
oysa ben hüzün okyanusuyum çığlık çığlığa martılarım
tepetaklak limanlarım hüzne demir atmışım
şimdi dipsizim, hadsizim, halsizim ve müzmin sensizim
rabbimden başka kimsesizim
sen hüzne değil sevince gark ol boğazına kadar
bu ömrün has bahçesinde her daim fark ol
dalgalarım var kocaman sahiline vurmasın
sularım var tuzlu mu tuzlu yarana değmesin
derinliğim var hadsiz düşersen bir kibrit çöpü gibi
kırılırsan bir papatya dalı gibi affetmem kendimi
sen papatya bu ömrün tek çiçeği
bu adamın tek gerçeği
ve ömür boyu çekeceği
yüreğime kadar batmışım hüzne
elini uzatma bulaşır sana
yüreğini verme sevişir sana
bir sarmaşık gibi sırnaşır sana
sen iyi kalpli güzel huylu aşk bakışlı
sevda nakışlı papatya kokuşlu yârsin
bırak da beni hüzün içimi lime lime yarsın
bir gün papatyan kokmazsa eğer
iri bir damla yaş asılı kalırsa yeşil gözlerinde
sebepsiz bir kalp ağrısı çıkarsa ansızın
bil ki vakit tamam olmuştur
kaptan hakka tabi olmuştur
ölümüne seni yaşayan ve içten içe kanayan
her adını söylediğinde ağlayan
kaptan var ya
işte o seni çok seviyor
Allah biliyor
tek duamsın