Babama Japonya'yı Sevdiren Kadın-31
...
“Gelin sizinle şöyle
anlaşalım. Anlattığınız helal ve haram değerleriniz şöyle yanı başınızda
dursun. Bizim ona diyeceğimiz bir şey yok. Biz onu tanımıyoruz, o da bizi
tanımıyor. Giderken onları da alır beraber götürürsünüz. Herhalde saygısızlık
yapmış sayılmayız değil mi?”
Hitomi Hanımın aklına daha
farklı bir fikir gelmişti. Birçok pansiyonun işlemecisi kadındı. Pansiyonun
odalarını kiraya veriyordu. Kalan yolcuların hizmetlerini görüyorlardı. “Hiç
değilse bu gün kendinizi yoldan geçerken bizim pansiyonda dinlenmek üzere gelen
bir yolcu olarak görünüz. Biz de bu pansiyonun sahibi ve işletmecisiyiz. Siz de
bu gün pansiyonumuza gelen bir konuğumsunuz. Biz de size yolcu muamelesi
yapalım olmaz mı?” dedi.
Genç Adam; Hitomi Hanımın
bulduğu çözümü ‘doğruya yakın olarak görmüş ve suskunluğunu devam ettirmişti.
Hitomi Hanım ise Genç Adamın suskunluğunu ‘olumlu olarak’ algılayarak kaldığı
yerden sözlerine devam etti.
“Neredeyse kızım Yumi de gelmek
üzeredir. Kızım Yumi ile tanışmak istemez misiniz? Onunla tanışmak
isteyeceğinize eminim. O da sizinle tanıştığına memnun olacaktır. Bu kadar
arama ve yorulmadan sonra, ansızın çıkıp gitmek olmaz. Bu arada diğer kızım
hakkında ne biliyorsanız bana da söyleyiniz,” dedi.
Dr. Safa “Diğer kızınızı
tanımıyorum. Sadece Wakasa’daki kuzeninizin söyledikleri üzerinden bilgi
sahibiyim.”
Hitomi “Rica ederim, kızım
Yumi’ye kardeşinin olduğundan hiç bahsetmeyiniz. O, bir ikiz kardeşinin
varlığından bile haberdar değildir. O’nun yaşayıp yaşamadığını ben bile
bilmiyorum. Ayrıldığımızda onlar birbirini tanımayacak kadar ufaktılar. Hayat o
kadar zulmetti ki, demek istiyorum ama yine de diyemiyorum. Çünkü yaşadığımız
sıkıntı ve cefa tamamen bizlerin cahilliğimizin eseri olsa gerek… Yoksa hayatın
kimseye zulmettiği veya zulmedeceği yok…”
Sohbetin başka bir yöne
kayması üzerine, Genç Adamın üzerindeki baskıdan kurtulmasını sağlamış, yeniden
taze bir nefes alamaya başlamıştı.
“Bu görüşünüze ben de
katılıyorum. Çektiklerimiz kendi hatalarımız yüzündendir. Onun için kimseyi
veya bir şeyi suçlamakla işler düzelmez… Yerinde ve zamanında doğru bilgi ve
doğru karar gerekiyor. ‘Sorumluluğunun bilincinde olan insan her zaman geleceğe,
suçlayan ise her zaman geçmişe bakar,’ derler…”
Hitomi Hanım “Ben akşam için
yemek hazırlarken, siz de bir duş alıp dinlenin… Yakutori (tavuk kababı),
Sukiyaki (et yemeği) veya Tempura (Yosun ve sebze kızartması) yapayım mı? Ne
istersiniz? Veya özel istediğiniz bir şey varsa onu yapayım. Hoşlanmadığınız
veya yemediğiniz bir şey var mı?” diye sordu.
Genç Adam “Duşu yatmadan
önce alabilirim. Hiçbir özel yemek istemiyorum. Et ve tavuk kesinlikle istemiyorum.
Benim için sadece bir salata yeterli… Malzemeleri siz hazırlarsanız doğrama
işini ben bile yapabilirim. Ama siz kendiniz için istediğinizi yapmakta da
serbestsiniz,” dedi
Hitomi Hanım konuğunun
yüzüne baktı. Onun ne istediğinden emin ve kararlı olduğunu gördü. “Oysa salata
yapmak çok kolay… Ama misafir için özenle hazırlanmış ağır yemekler gerekirdi,”
diye söylendi içinden. Bunun yanında az da olsa, Gohan (pirinç pilavı) yapmayı
ihmal etmedi.
Genç Adam “Akşamları ağır
yemekleri yemek sıhhat açısından uygun değildir. Hafif olmalı…” Hitomi Hanım “Salata
için ne istersiniz?” diye sordu.
Genç Adam “Üç adet yumurta,
iki adet patates haşlayınız. Ayrıca varsa az bir miktar iyice haşlanmış soya
veya bezelye… Marul, domates, salatalık, havuç, maydanoz, nane ve limon ve bir
adet soğan işimi görür… Veya yeşillik adına her ne varsa getirebilirsiniz,”
dedi.
Misafirinin arzusu
doğrultusunda mutfağa geçti. Yumurta ve patatesi haşlamak üzere ocağın üzerine
koydu. Gün içerinde aldığı malzemelerden çıkararak yıkadı ve bir sele içerinde
masaya getirdi
Genç Adam ellerini yıkayarak
bıçak ve doğrama tahtasını aldı. Patates ve yumurtaları kıydı. Bir miktarda
haşlanmış soya ile yağ ilave etti. İyice bir kardı ve servis yapmak üzere
hazırdı.
O arada Yumi gelmişti. Kapının
eşiğinden içeride olanları seyrediyordu. Üzerinde beyaz bir ipek gömlek, siyah
bir etek ve boynunda türkuaz yeşili bir fular vardı. Atkuyruğu yaptığı saçları
yandan öne salınmıştı. Gözlerine inanamadı. Genç bir adam ve annesi mutfakta ve
yan yana… “Acaba benim bilmediğim bir şey mi var?” dedi içinden… “Yoksa annemin
çıktığı biri var da, ben mi bilmiyorum. Nasıl olsa şimdi anlarız,” diyerek
mutfağa daldı.
...
Devamı Var
...
Ant-150515