''Anne, İsrailli askerler çocukları küçük mermilerle mi vuruyorlar?'' Bu masumca sözler Gazzeli küçük bir çocuğun son sözleriydi. Çocukları vuran kurşun hiç de küçük değil!


Bugün bir tek Gazze'de değil, Kobani'de, Doğu Türkistan'da, Arakan' da çocukları öldürüyorlar hem de büyük mermilerle. Hem de kocaman insanlar gerçi bunlara ne insan ne de adam demeye dilim varmıyor en doğrusu koca koca kütükler! Böyle kütüklere de keskin baltalar lazımdır. Bakıyorum da baltalar körelmiş, paslanmış ve bir köşede kırılmış şekilde duruyor. O zaman daha çok çocuk öldürülecek, yakılacak, asılacak, kesilecek... Daha çok çocuk tekmelenecek, üzerinde sigara söndürülecek, tecavüze uğrayacak...


Çocuklar ölüyor ve dünya seyrediyor. İnsanlığın kanayan yarası değil de nedir bu? Niye susuyor bütün dünya? Herkes sağır mı oldu birden, kör mü kesildi aniden. Çocuklar öldürülüyor, duyun bu yürek yırtan sesi! Bu iç burkan sese bir ses de siz ekleyin.Suya atılan bir taş varsayın ve onun yaratmış olduğu dalga sizlerin de atacağı taşlarla kocaman olsun ki boğsun çocuk katillerini, nefessiz bıraksın, kayadan kayaya çarpsın, kemiklerini paramparça etsin! Öyle bir ses çıkaralım ki kulaklarının zarını yırtalım o vahşilerin, öyle bir bakalım ki onlara şimşek gibi çakıp onları kül edelim. Tırnaklarımızı öyle bir uzatalım ki onların yüzlerini ibreti alem olsun diye kıyamete kadar kalacak şekilde derinden çizelim. Yoksa korkuyor musunuz?


Alem kof olmuş, küf olmuş, püfe dönmüş. Sizi de puf diye şişirip patlatırlar bir gün! Ölen çocukların milliyeti, dini, dili önemli mi sizce? Çocuk diyorum ya! İt sürülerine yem edilmeyecek kadar masumdur o çocuklar. Değil çocuklar, kadınlar, erkekler ve hülasa hiçbir insan bu şekilde bir katliama maruz kalmasın. Onların bir gülüşü dahi yetmiş iki millete umuttur.


Sosyal medyada Kobani'de, Doğu Türkistan'da ve Arakan da dövülen, tekmelenen, teninde sigara söndürülen, taşla ezilen, benzinle yakılan ve kurşunla katledilen çocukların görüntüleri ve fotoğraflarını görünce bunları yapan insanlarla aynı dünyada yaşamaktan utandım. Kobani'de öldürülen kardeşine sarılıp onun cansız yanağını öpen kız çocuğunun bakışı bu dünyayı yakar da yıkar da! Doğu Türkistan'da sokak ortasında köpek ve cenin yiyen Çinli yetişkinler tarafından tekme tokat dövülen ve başı ayaklarla ezilmeye çalışılan çocuğun çaresizliği bütün dünyayı yerle bir edecektir. Burma'da yakılan ve etinin kokusu bütün dünyayı saran çocuğun feryadı elbette bütün dünyayı kasıp kavuracaktır.

"çocuk, hiç büyümez." demiş şair Sabahattin Kudret Aksal. Ben de diyorum ki tabi ki büyümüzler çünkü onları çocukken öldürüyorlar ondan!Çocuk, bugün de öldürülendir, desem...Bugün de küçük yaşta kocaman adamlara satılandır desem... Tecavüz edilip öldürülendir desem... Kurşunlarla delik deşik edilendir desem...


Kazancakis ''Dünyada çiçek, çocuk ve kuş olduğu sürece korkma; her şey yolunda demektir.'' demişti. Çiçek, çocuk ve kuş kaldı mı ki? Korkun, ey bu dünyada yaşayan gafiller, duyarsızlar, vicdansızlar, şefkatsizler! Bu öfke sizleri yok edecektir. Bu beddua sizleri bulacaktır.


Büyüklerimiz ne de güzel şeyler söylemiş çocuklar için: "Bir çocukla oynayarak geçireceğiniz her saat ömrünüze bir gün daha eklermiş. Bir çocuğun her yüzünü güldürdüğünüzde gözünüzden bir damla daha az yaş akarmış." Her gün yüzlerce çocuk öldürülüyor, bu da bu dünyanın ömründen bir gün alıyor demektir. Her gün binlerce çocuk dövülerek ağlatılıyor, aç bırakılıyor, el açtırılıyor, tecavüze uğratılıyor, öldürülüyor. Sırf bu yüzden insanlığın gözlerinde milyonlarca yaş akacak demektir.


Ey katil sürüsü! "Sizi de bir ana doğurmadı mı?" diye soruyor Nazım! "Çocuklara kıymayın efendiler" diye de devam ediyor. Sahi çocuğunuz yok mu sizin? Çocuk umuttur, neşedir, sevinçtir. Mutluluk sebebidir. Ne güzel demiş yazar:"Ben yolumu kaybettiğimde, bir çocuğun gözlerine bakarım. Çünkü bir çocuğun yetişkinlere öğretebileceği 3 şey vardır: Nedensiz mutlu olmaları, her zaman kendilerini meşgul edecek bir iş bulabilmeleri ve elde etmek istediklerini var gücüyle dayatmaları..." Ey katil sürüsü, cesaretiniz var mı ölü bir çocuğun gözlerinin içine bakmaya? İnanın o an dirilip "Bana şeker al!" diyecektir katili olduğunu unutup!


Cahit ZARİFOĞLU:
"kolay mı çocukla konuşmak.
otur dersin, hayır der.
çıra dersin çamur der.
çiçek dersin yaprak der.
bulut dersin yağmur der.
ders dersin küstüm der.
seni seni dersin yapma der.
oysa kolay çocukla konuşmak.
masal de bak evet der." diye yazmış çocuk şiirini. Biz de yazımıza uygun olsun diye uyarlayalım hatmimizi. "Öl" dersin kırmaz sizi, ölür hemencecik. Oyun sanır söylenen her şeyi, çocuktur işte! Ve ölecek yaşta değildir henüz!

( Çocuklar Ölecek Yaşta Değildir Oysa başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 28.06.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.