Ben bir gurbet kuşuyum, orası benim yerim,
O r d a y i y i p içerim,meskenim de ordadır.
Garip garip d o l a ş ı r, yanık türkü söylerim
S a z ı m da dertli çalar,başım bazen dardadır.
Gurbetin yokuşları, sıla düzüne denktir.
O düzlüğün yolları, yaman ellere sapar.
Yolların başlangıcı,siyahça bir çelenktir.
Gurbetin yolcuları,bu çelengi çok yapar.
Gurbet e l d e bellolur, sadık dostun iyisi,
Yürek d o l u s e v g i y i, verebilirse eğer
Sılaya tekrar dönmez, gidenlerin gerisi.
Gurbet ekmek kapısı,orda kalmaya değer.
Gurbette ki yaşamla, sılada ki yaşamlar,
Fazla farklı değildir,çevrenle mutlu isen.
G ü n e ş batınca olur, ikisinde akşamlar
Huzurlu bir sabahla, ö m ü r sürebilirsen.
Eski gurbetler değil,ha şimdiki gurbetler,
B a z e n ikisini de, aynı anda yaşarsın.
Mesafeler k ı s a l dı,gereksizdir paketler.
Göz kırpıncıya kadar,uzun yollar aşarsın.
Eğer toprak seninse,üstündeyse bayrağın,
Yabancılık duymazsın,d i l i senin dilinse.
Gurbette sıla gibi, Ç i ç e k 'li geçer çağın
Atalarından k a l a n, c o ğ r a fi bir ilinse.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,.1179,,,,,,,,20/ 02/ 2006,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,