GEL
DEDİN GELDİM
Gezdim
gördüm, arttı hayranlığım
Batının
serçesi ile güneyin serçesi bile farklı
Tüm
memleketler geziyor, güzelliğini görmek için
Kuzeyden
gelenler bembeyaz, ekvator bölgesinden, simsiyah
İnsana
insanlığını hissettirmek turizmcinin işi
Zenginin,
tek çocuk yapması bencilliğinden
Dünyaya
gelenin rızkını, Hak verir
Zengin
hepsini istiyor
Siyahla
beyaz, zenginle fakir
İstanbul’da
oturup, denizi görmeyen var
Düşmüş
telaşe ile ekmek, peşine
Gözü
dünya mı görmüş?
Zengin
der, ayağıma gelsin her türlü hizmet
Beyaz
da şükretmeli siyahta
Zengin
de fakirde
Rabbin
hazinesi, çok geniş
Sen
bekle kapısında, kimse olmasın halinden, şikâyetçi
Kime
ne vereceğini bilendir, HAK
Firavunun
başını bile ağrıtmazmış
Mevla’m
neylerse güzel eyler demişler
Beşikten,
mezara ilim demişler
İlim
isteyene serbest, düşsün peşine
Doğarken
programlı doğuyor ya, İnsan
Konuşmayı
öğrenmeden, ip ad kullanıyor, bebekler
Emziği
düşen değil artık,
İp
adı açılmayan, düşen bebekler, ağlıyor
Çocuklar
yok artık, koşuşturan,
Herkes
bir tarafa sinmiş, oyun oynuyor
Ana
babanın da elinde telefon,
Bebekler
özel iskemlede, elinde ip ad
Yemeğe
gelmişler, bedenler masada
Ruhları
yok!
Konu
hep aynı, çocuğu olan kaygıda
Ne
olacak bu gençliğin hali
Hayal
içinde hayal, dünyaları
Sanalda
mutlu, şimdilerde insanlar
HZ
Süleyman devrine mi geldik ne?
Aranıyor
hala hazineleri,
Kimsenin
çalışmaya niyeti yok
Çalışanlar
zaten çıktı uzaya
Süleyman’ın
bastonunu, kemirmiş kurtlar
Baston
kırılınca uyanacak
Gerçeklerle
yüz yüze kalacak, İnsanlık
Hak
dilediğini, diledikleri ile yaptırır
Ben
yaparım deme sakın
İnsan
hayal kurar, robot hayal kurar mı?
İnsan
yemek yiyor, robot yer mi?
Yoksa
cin mi, insi mi, her devrin cini, farklı mı?
Üzdüğün
kadar üzülürsün
Razı
olmayanı, Razı olana kadar üzer RAB
Rıza
makamındadır huzur ve mutluluk
Ruhum
seyyah, durmaz durduğu yerde
Düştüm
sevdanın peşine,
Gezerim,
derya deniz, durası yok
Bir
nefesti aşk, nefs, nefse, nefes nefese
Nefes
sahibine kaldı
Düştüm,
aşkın peşine
Dağ,
ova, dere, tepe az geldi
Aşk
kuş idi, kanadı ben
Aşksız
nefes mi olur, nefsini yenen, aşka ulaşır
Âşıklar,
âşıkları tanır,
Selam
yurdudur O
Selamı
alan da veren de O
Gel
dedin geldim, gör dedin gördüm
Cenneti,
cehennemi, mağarası, damlası
Seven
sen, sevdiren sen
Ne
yazık, elbisem eskidi
Gönlüm
seninle, küheylan kesilir
Ölür,
ölür dirilir, tende, nefes sen