** Hiç kimseye zorlama, soğuk, emri vaki ve resmi listelere mahkum ederek eğitici ve öğreticilik yapamazsınız.


** Allah'a secde; onunla muhatap olmanın, ulaşmanın, minneti ve şükrü belirtmenin , teşekkürün ve kul olmanın zevkini almanın en şık, kestirme yoludur.


** Dinleyin ... Kimsenin sözünü ağzına tıkamayın. Sır paylaşan, dert dinleyen , çözüm arayan ve sunan olun.

Çığlıklara sağır kalmayın. Kulak verin !


** İnsanlar alışık olduklarına istekli ve arzuludur. Tok olana yemek, susamamış olana suyu zorla veremezsiniz.



***** Yaşlı adam tecavüz davasından hakim karşısındadır ve avukatı onun halini anlatarak suçlamaları reddetmektedir. Bir ara adamın fermuarına el tarak " Hakim Bey ! Bakın lütfen bu adam bu haliyle o fiili işleyebilir mi ? " diye savunmasını kuvvetlendirmek isterken ; yaşlı adam avukatına sessizce " Avukat Bey evladım ! Fazla kurcalama foyamız meydana çıkacak! " der.

Evet. İşte mübarek ay hürmetine; herkes kendi fermuarını açmalı ve foyalarını görmelidir. Ne hakim, ne savcı ve ne de avukatsız. Kendimize çeki düzen vermek adına bu günleri değerlendirmeliyiz !

 

***** Şimdi çoklarında bir söz sığınma ve tehdit unsuru olmaya başladı bile. " Oruç kafa ile ne yapacağım belli olmaz !" . Orucu tutacağımıza , bakın o bizi tutmaya başladı bile. Bir çok kafa çeşidine bu mübarek ay nedeni ile bir kafa daha eklendi. " Oruç Kafa !" .. Vay anam vay be. Anarşi estireceğine, tutma be !!!

 

***** Islah- ı nefis zamanı ya ... Gelin; hani şu hep paylaştığımız ziyafet sofralarının fotoğraflarını daha çok ve sıkça yayınlamaya devam edelim. Garibanların nefsini daha uç noktalarda terbiye edip; sevaplarına ortak olalım. Hem sevaplarına vesile olalım bedavadan. Ne dersiniz ey cemaati islâm mensupları ?

 

**** Çığlık çığlığa bağırdı insanlar : " Öldü ! " diye... " Hayır , olmaz ! " dedi adam şaşkınca. Ve upuzun yatırılmış, üstü örtülü kadına yaklaştı, diz çöktü önce ve uzandı yanına . Açtı yüzünü, gülüyordu kadın. Sıcacıktı elleri. Kulağını yanaştırdı dudaklarına, anlayamadı nefes alıp alamadığını." Hadi kalk kadınım, yeter bu kadar şaka " dedi. Cevap alamayınca " Sözün vardı, bırakıp gitmeyecektin ya hani.." dedi ve kalktı.. Nefes, evet nefes almalıydı ve balkona çıktı, çocuklarını çağırdı." Yavrularım ! Bir gidin bakın ne olur. Anneniz ne yapıyor. Ben anlayamadım bir şey . O hiç şaka yapmayı sevmezdi oysa. Merttir, sözünü hep tutar. Bana sözü vardı o beni yalnız bırakmaz ! " dedi. Çocukları gitti ve çığlıkları çığlıklara karışmıştı. 
Bir birlerini görmeden en çok 2 ay durmuşlardı onlar bu zamana kadar. Ya şimdi ? Şimdi o kadar da duramayacaktı adam. Ve öyle oldu, ne kendi yalnız kalabildi ne de eşini bir hafta bile yalnız bırakamadı.

 

 

( Ramazanlık başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 23.06.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.