Gecenin en uzun vaktinde
Loş çıkmaz sokaklarda karanlıklara yürümekti aşk!
Sevdiğinin kapısına dikilip, zili çalamamaktı çaresizlik
Yasak olan her şeye inat
Kaleleri yıkmaktı
Kimseler görmeden…
 
Gece el ayak çekilince
Sessizce sızmaktı gıcırdamadan açılan kapıdan içeri
Çünkü gündüzleri açılması yasak!
Kimseler görmesin akan gözyaşlarımı
Kimse bilmesin kanayan yaralarımı
Özlemden küle dönmüş yüreklerden uzanan elleri
Tutmak da yasak!
 
Gecenin en siyahında, doyasıya bakmak sevgilinin gözüne
Ellerini tutmak,
Tek bedende tek yürek tek can olmak
Sanki yasaklara yasak koymak, çarpıntılar içinde
Söylenmeyen ve söylenmeyecek olan her söz
Karışır gecenin karanlık soğuk yüzünde
Küçük fısıltılar içinde
Yok olur gider aşk…
 
Gece… Ey gece!
Her şeyi bağrında sır gibi saklayan gece!
Ağrıların, sancıların, aşkların, kıvrım kıvrım kıvrandığı gece
Tan ağarmasın sabah olmasın diye yapılan duaları alıp giden gece!
 
Ve…
Şafağın atıp, dünyanın aydınlanmaya yüz tuttuğu
Ezan sesleri arasında, gecenin bağrından çıkan, yeni gün
Aydınlandıkça mahremiyetin bittiği
Gözlerin gözlerden
Ellerin ellerden çekildiği yeni gün…
 
Sessizce süzülüp aşka yürüdüğün kapıdan
Ayak seslerini bile saklayıp
Ardına bile bakmadan, dünyana, ait olduğun hayata
Sessizce yürüyüşün.
Bitti aşk dediğin!
Çünkü gerçek olan aşk dolu zifiri geceden çıkıp
Gözle görünen yaşadığın gerçeklere yürümekti aşk…
 
Amaçsız da olsa, yalan da olsa, aldığın şuh nefeste kaldı aşk
Tüm çıplaklıklarıyla,  al sana, işte hayat!
Ne sen elini uzatabilirsin sonsuz uçurumlara,
Ne de ben gelebilirim senin sarp yamaçlarına,
Sonsuz gecenin zifiri karanlığından çalınan
Sadece üç beş dakikaydı aşk…
 
Sonrası?
Tüm çıplaklığıyla ayan beyan,  gerçeğin ta kendisi dünya!
Yalan olan aşk mı?
Yoksa gerçek diye yaşadığımız hayat mı?
Gecenin en siyahında, gördüğün gölge mi?
Tuttuğun el mi gerçek?
 
Sabah uyanıp baktığında boş olan sol yanın mı?
Sahi gerçek olan neydi?
 Bitimsiz dediğimiz aşk mı?
Çekilmez olan acı mı?
Karanlık gece mi?
 
Mustafa KARAAHMETOĞLU
11.06.2015

 

( Gece Ve Aşk başlıklı yazı Mustafa Kara tarafından 13.06.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu