**** GİDİYORUM ****
Gidiyorum!
An’ gitme zamanıdır.
Bir sesini duymadan
Bir duanı almadan
Seni son kez görmeden
gidiyorum.
Sustun!
Sustum!
Susturdun dilimi’ yüreğimi.
Ne sevincimi paylaşa bildim’
ne hüznümü
Ne kederimi paylaşabildim’ ne
acılarımı
Ne sevgimi paylaşabildim’
nede hasretimi.
Küfe meyilli şimdi aşka dair
tüm duygularım
Çarmıhlara gerilmiş Bilal
Habeşi kadar
Acı çekiyor, dişimden tırnağıma
her bir organım
Gidiyorum, an gitme zamanı.
Bir hoşça kal diyemeden
gidiyorum.
Oysa
//Aşka susamışlara su,
Acıkmışlara ekmek,
Yaralara merhem
Hastaya en büyük şifadır
sevgi.
Ne rengi vardır, ne kokusu
Ne ayı vardır ne günü ,
Ne yılı vardır nede mevsimi
Dört mevsim bahardır//
Candır ruha, bedene,
En büyük hazinedir sevgi
Sevmesini, sevilmesini, kıymetini
bilene.
Dönmedi talih
Değişmedi kader
Kırk mevsim eskittim,
Ne baharları gördüm nede yazı
Ne bahtıma gün doğdu
Nede dindi yürekte ki bu sızı.
Kırk tabip, kırk neşter vursa
da bedenime
Hiçbir neşter dokunmuyor ruhumdaki kangrenime
Ben yine o eski benim.
Her akşam batan güneş
Her sabah bin umutla doğarken
Ben ölmüşüm, kalmışım kime ne.
Sustun!
Sustum!
Gidiyorum!
Kanadı kırık bir serçe kadar
mahsun
Hiç ölmeyecek kadar umutluyum.
Geriye dönüşüm olur mu bilmem.
Elde neşter cerrah bekler.
Bir hoşça kal demeden
Bir veda etmeden gidiyorum…
S.SAMYELİ
//Aşka susamışlara su,
Acıkmışlara ekmek,
Yaralara merhem
Hastaya en büyük şifadır
sevgi.
Ne rengi vardır, ne kokusu
Ne ayı vardır ne günü ,
Ne yılı vardır nede mevsimi
Dört mevsim bahardır//
Mısraları ile bana ilham veren Sayın Adem
Efiloğlu,na teşekkür ediyorum.