Bunca âşık sanma ki yârden yüreği yaralı
Dünyanın
çivisi çıkmış yerinden ondan ağlamalı
İman
silinmiş sanki gönüllerde ondan sazın teli kırk gönlü yaralı
Gönüllere
girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar
Âşık
vurur sazın teline yüreği ile sanki çalmaz
Ey
kullar bu dünya ne bana ne size hiç kalmaz
Merhamet
iman olmayınca kimse bu âlem de gülmez
Gönüllere
girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar
Şerha
şerha olmuş düşünce ile fikirler yollar
Âşık
ne yapsın uzanmaz herkesi sarmaz kollar
Bilmem
ne işle uğraşır boşuna bu cümle kullar
Gönüllere
girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar
Âşık
der bilmez mi insan gönlü yaraladığını
Mezara
girdikten sonra hesap vereceğini
Karanlık
fikirler ile yarınların gülmeyeceğini
Gönüllere
girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar
Öksüzü
öksüz görmeyin Rahman’dır sahibi
Değmeyin
ona yıkılırsa Rahman yıkar cümlemizi
Sar
onu okşa başını fışkırır yanında merhamet denizi
Gönüllere
girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar
Değmezse gönüle merhamet, yoktur âlem de sanmayın
Yaptığın
cezasız kalırsa yaptığın yanına kar kalır yanılmayın
Aşığın
yüreği gördüğü merhametsizlik ile yaralı onları anlayın
Gönüllere
girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar
Öter bülbüller sabah kalkar âşık secde ile varır Rahman’a
Alır
gönül sazını varır cümle kullar yanına
İman
ile heceleri harmanlar söyler cümle canına
Gönüllere
girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar
Kul
Mehmet’im ne yazayım ne diyeyim bundan fazla bilemedim
Âşık
dizin dibinde oturup merhamet ile sazın teline vuramadım
Sarmayınca
gönüller üzülme kendini yaralama daha sabah olmadan
Gönüllere
girmezse merhamet ile iman kapanmaz bu yaralar
Mehmet
Aluç (Kul Mehmet)