Hz. İbrahim



Bir gün Nemrud bir rüya, gördü ve çok ürkmüştü
Hayatında ilk sefer bu rüyayla korkmuştu


Bir rivayete göre, gördüğü rüya şöyle
Rüyasını sizlere anlatalım her şeyle


Gökyüzünde bir nurun, parladığını gördü
Güneş, ay ve yıldızlar, artık görünmüyordu


Bir rivayete göre, rüyasında bir kişi
Gelip tahttan kaldırdı, sona ermişti işi


Müneccimler rüyayi şöyle tabir ettiler
Yeni bir peygamber ve, din gelecek dediler


Tahtını temelinden yıkacak! bu peygamber
Ona göre tedbir al, düşünelim beraber


Nemrud bunun tedbiri bence şöyle olacak
Artık hiç kimse çocuk sâhibi olmayacak.


Hanımlardan mutlaka, uzakta durulacak
Doğan çocuk erkekse kafası vurulacak


Yüz bin mâsum bebeği öldürdüler hunharca
Bu zulüm devam etti, uzun zaman, yıllarca

 

Hazreti İbrahim'in annesi hâmileydi
Nemrutun yardakcısı Azeri le bileydi


Doğumu yaklaşınca, bir magaraya gitti
Hz. Ibrahim'e orada doğum etti


Doğduktan sonra onu mağarada emzirdi
Mağarayı kapatıp Azere haber verdi


Dedi ki çocuk zayıf doğdu, ve hemen öldü
Azeri kandırmıştı, güzel bir hile buldu


Bundan sonra gizlice magaraya gelirdi
Çocuğu emzirirdi yanlız kendi bilirdi


Yedi, ya on yedi yıl mağarada kalmıştır
Bu arada büyümüş, büyük adam olmuştur


Kur’anda bir çok ayet, İbrahimden bahseder
Yüce Allah hakkında ayetlerde şöyle der


İbrahim'e göklerin, yerin melekûtunu
Gösteriyorduk, o da tanıdı mabudunu


Gecenin karanlığı onu kaplayınca bir
Yıldız gördü, Rabbim bu, dedi bu olabilir


Yıldız batınca dedi, batanları ben sevmem
O bir gelir bir gider, gidenleri ben övmem


Ay'ı doğarken gördü, Rabbim budur söyledi
O da batınca buna hemen tövbe eyledi


Rabbim bana Hak yolu göstermezse elbette
Yoldan sapan kavimden olurum ta ebede


Güneşi doğarken de, görünce Rabbim budur
Dedi bu daha büyük, o hepsinden uludur


O da batinca, dedi, Ey milletim! ben sizin
Ortak, şirk kostuğunuz, ve batıl dininizin


Uzağım demiş idi, rüştüne ermiş idi
Aklı ile Allah’ı arayıp bulmuş idi


İbrahim ve onunla, birlikte olanlarda
Size güzel bir örnek vardır, işte bunlar da


Kur’anda zikrolunur, hayatı baştan başa
Kavmi putperest idi, tapardı puta taşa


Kimi Güneş'e, Ay'a, yıldızlara tapardı
Babalığı Azer’di o da putlar yapardı


Allah böyle bir kavimin, içinden onu seçti
O da putperestlerle mücadeleye geçti


Bu son derece azgın, müşrik, sapık bir halktı
Allah’ın emri ile, halkı irşata kalktı


Allah'ın varlığını, bildirmişti onlara
Dedi tapınmayınız taşlara betonlara


Atalarımızdan biz, böyle gördük dediler
Körü körüne taklit, şirkte ısrar ettiler


Şeklini veren onlar, elleriyle oymuşlar
Onlara çeşitli ad uydurmuşlar, koymuşlar


İbadeti, kulluğu onlara ederlerdi
Onları terkedersek çarpılırız derlerdi


Dedi hiç bir putunuz, faydası yok kendine
Nasıl inanırsınız, böyle batıl bir dine


Bunlar sene içinde, bir gün etmişler tâyin
O günde putlar için, düzenlenirdi ayin


O günü bayram yapar, ibadet ederlerdi
Onlara secde eder, evlere giderlerdi


Hazreti İbrahim de, bir fırsat kolluyordu
Dinsizlerin şirkinden, rahatsız oluyordu


Böyle bir bayram günü, puthaneye girmişti
En büyük putu haric küçükleri kırmıştı


Baltayı büyük putun, boynuna asıverdi
Artık bu sapık halka, en büyük dersi verdi


Oradan uzaklaştı, beklemeye koyuldu
Putperestler şok oldu, haber çok tez duyuldu


Artık sanık İbrahim, buldular getirdiler
Hz. İbrahime, sen mi yaptın dediler?


Dedi ki baksanıza, şu büyük put yapmıştır
Kıskanmış çünkü herkes, küçüklere tapmıştır


İnanmazsanız sorun, size doğruyu desin
Suç aleti boynunda, onun yaptığı kesin


Onlar, putlar konuşmaz, sen onlara sor dersin!
İbrahim der dilsize, ibadet mi edersin? !


Hazreti İbrahim’i hapsettiler orada
Durumu bildirdiler, Nemrud’a bu arada


Hz. Ibrahim'in, yaptığını duyunca
Yanına çağırtmıştı kahinlere uyunca


Nemrud'a o zamanlar, herkes secde ederdi
İbrahim etmemişti, sadece selam verdi


' Nicin secde etmedin' diyerek Nemrud sordu
Hz. Ibrahim de ona şöyle diyordu


« Ben beni yaratan’ın gayrına secde etmem »
' Seni yaratan kim? ' der söyletmeden terk etmem


« Benim Rabbim, dirilten ve öldüren Allah'dır »
Diyerek cevap verdi. Nemrudda bir tuhaftır


' ben de diriltirim' der zindandan iki kişi
Getirtti artık Nemrut demogajidir işi


Birini bağışlayıp, birini de öldürdü
Sözde can alıp vermiş İbrahim’i güldürdü


« Benim Rabbim günesi doğudan getirir der
Sen de batı'dan getir gücün yeterse eğer »


Nemrud Şaşırıp, âciz kaldı boynunu büktü
Hazreti İbrahimin, cevabıçok büyüktü


Halilallah'a ceza, vermeyi dilediler
Hénun fitneyi verdi yakılmalı dediler


Nemrud onu atese atmaya karar Verdi
Hazreti İbrahimin zerrece yoktu derdi


Odunlar toplatıldı büyük ateş yaktılar
Hazreti İbrahimi mancınık’a taktılar


Ateş gül bahçesi oluverdi bir anda
Halilürrahman için, ateş te yok duman da


« Ey ates! Ibrahim’e serinlik, esenlik ol»
O Allah’ın dostudur, dostuna ikramı bol


Ateşten kurtulunca Babili terketmişti
Rabbime gidiyorum, deyip Şam’a gitmişti


« Ey Rabbimiz, biz ancak, sana tevekkül ettik
Ve (taatle) sana biz, inandık ve yöneldik


Dönüşümüz sanadır diye düa etmiştir
Başka bir rivayete Filistine gitmiştir


Sonra Mısır'a gitti. Zevcesi Sare ile
Firavunu zalimdi, sapık bir tore ile


Güzel evli kadınlar ülkesine gelince
Onları alır idi biraz güzel olunca


Kadının kocasını önceden öldürürdü
Boşkalan bayanları hareme doldururdu


Sâre çok güzel idi Firavun istemişti
Bu kadının kocası nerededir demişti


İbrahim peygamberin zekası çok engindi
Bu benim bacım dedi, bu tedbir hem temkindi


Yalan söylememişti, çünkü mü’minler kardeş
Firavun mu yok etsin, yok edemezken ateş


Pek zâlim bu Firavun, Sâre’ye göz koymuştu
Yaklaşmak isteyince elleri tutmuştu


Yerlere yıkılarak debelendi titredi
Sâre'yi korumuştu Allah fırsat vermedi


Firavunr korkusundan, Sareyigöndermişti
Hz. Ibrahim’e bir cariye vermişti


Bundan sonra Mısır’ı terkedip geri döndü
Sebu diye bir belde oraya gelip kondu


Sâre'den çocuğu yok İbrahim peygamber'in
Sare evelenmesine izin verdi Hacer’in

 

Bâbil'den ayrilirken: «Rabbim! sâlih bir evlat
Ver diye Yüce Rab’e eylemişti münacat


Hazreti Sâre bunu kendi çok istiyordu
Elinde bir şey yoktu çocuğu olmuyordu


Firavun kendisine verdiği câriyeyi
Hâcer'i azad edip, bulmuş idi çareyi


Hz.Ibahim de Hâcer ile evlendi.
Hacer çocuk yapınca kıskançlık alevlendi


Hazreti. Hâcer ile Hazreti İsmail'i
Baska bir yere götür ey Allah’ın Halil'i


Allah'ın emri ile, o da öyle etmişti
Hacerle, İsmaille ta Mekke’ye gitmişti


Mekke'ye götürdü ve oraya bırakmıştı
Tam kalkıp gidecekken Hacer ona bakmıştı


Dedi kime bırakıp gidiyorsun sen bizi?
Dedi emanet ettim Allah’a ikinizi



 
 
Mikdat Bal
 
 


 
 

( Hz. İbrahim başlıklı yazı Mikdadi tarafından 26.05.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.