BİR DOSTU KAYBETMEK NE KADAR  ACIDIR!

Bir kadın için en huzur bulduğu yer evidir şüphesiz.İşten eve geldiğinizde evinizin kapısını açıp antreye attığınız ilk adımda   hissettiğiniz  o  rahatlama duygusunu tarif etmek imkansızdır.Tabii arkanızdan .kapıyı öyle hızlı kapatırsınız ki işinizin bütün stresi  de eve giremeden dışarıda kalır.

 Çalıştığınız için genellikle   akşam üstleri  ya da hafta sonları çalınır kapınız..Bazen karşı komşunuz Ayşe Teyze pişirdiği o mis gibi bazlamalardan  birkaç tanesini uzatır aralanan kapıdan.Kapının açılmasıyla birlikte yürekler de açılır birbirine.Birkaç dakikalık bir zaman dilimine  sığdırılıverilir dertler, sıkıntılar ,sevinçler ,mutluluklar.Sonra yüzlerdeki gülümsemeyle kapı yavaşça kapatılır.

Hayat komşularımızla dostlarımızla güzeldir.Aileden bahsetmiyorum  Çünkü bir insanın    ailesindeki   üyeler zaten onun     dostlarıdır,sırdaşlarıdır…

   Konu dostlardan açılmışken dostla içilen kahvenin kırk yıl hatırı olduğunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim.  Neyse ben size son tanıştığım dostlarımdan birinden bahsedeceğim.Onunla süpermarketin hengameden uzak tenha bir kösesinde tanıştık.Üzerindeki  yeşil  elbisesi   dikkatimi çekti önce .Sonra da yalnızlığı belki beni  ona itti.Ayaküstü konuştuk havadan sudan bahanelerle. Sonra onu bir akşamüstü balkonda kahve içmeye davet ettim.Kahvelerimizi yudumlarken başladı hayat hikayesini anlatmaya.Sokakta mendil satarak geçirdiği çocukluğundan bahsetti.Kış gününde sokaklarda  mendil satan  o  çocuğun elleri önce benim ellerimi sonra yüreğimi üşüttü.Güneş herkesin üzerine aynı doğmuyor  bu hayatta.

     Dostluğumuz ilerledi o bana   açıldıkça ..Her gün aynı saatlerde buluşmaya başladık Bazen bir . parkta,bazen otobüs durağında bazen   tren yolculuğunda  bazen de yemek yaparken evimin mutfağında….

O anlattı ben dinledim.Yatılı okul macerasını ,evliliğini ,arkasından eşini elim bir kazada yitirdiğini anlattı gözyaşları içinde.Ben de ağladım onunla beraber ,ben de  onun gibi geride kalan yetimlerine aynı merhamet ve acıyla baktım..

Sonra bir gün onun hikayesi bitti .Sözler tükendi .Kalem yazmaz oldu.Anlayacağınız ayrılık vakti gelip çatmıştı.Ayrılırken o sahne   hep can yakıcıdır,acıdır ve acıtır.Bir dostu kaybetmenin verdiği hüzünle, acıyla , akşam üstü uğurladım onu da diğerleri gibi salondaki kitaplığın ikinci rafına ..

Evet dostlar kitaplığa dedim ,şu kahverengi eskitme olan kitaplığa.

Kitaplar   sadık dostlarımız, farklı dünyalara yolculuk yaptığımız arkadaşlarımız.

Ne çok söz vardır kitaplarla ilgili Bir kütüphane bir hapishane kapatır ,Kitaplar aklın ilacıdır    gibi…

Şunu unutmamak gerekir ki yetişen zekaları kitaplarla beslemeyen uluslar yıkılmaya mahkumdurlar.

Günlük yaşamımızda bizi hiçbir geminin ulaşamayacağı   limanlara götüren kitaplara yeterince zaman ayırıyor muyuz.?Biz kadınlar evde ayrı işte ayrı yoruluruz.İşin yorgunluğundan sonra ,evde yemek bulaşık temizlik  yetmezmiş gibi   büyük oğlanın arkadaşlarıyla sorunlarına çözüm aramak ,küçük kızın oynadığı oyunlarda figüran olmak çoğu annenin kaderidir.İşte bu tempodan sonra kanepeye ayaklarınızı uzatıp dostlarınızla sohbet etmek hepinize  iyi gelecektir.Bu dostunuz   size mercimekli köfteyi tarif eden bir aşçı olabileceği gibi ,gündelik yaşamınızda karşılaştığınız sorunlara   ilişkin  çözüm yollarını sıralayan bir psikolog olabilir.Sohbete çağıracağınız dostlarınız tamamen sizin seçiminize  bağlıdır.

Biz anneler çocuklarımıza kitap sevgisini daha küçük yaşlarda  aşılamalıyız .Sonra okulda bu aşılanan filizler  boy verecektir.

Çocuklarımız çok küçükse onlara yatmadan önce okunan masallar o gün meleğinizin rüyalarını renklendirecektir.

Ailece bir kitap okuma saati düzenlemek hem bir sosyal etkinlik   olacak  hem de  çocuğunuzun  kitap okuma alışkanlığı kazanmasında etkili olacaktır. Unutmayalım ki anne ve baba çocuğun ilk öğretmenleridir.

Evet kitapları seviyorsanız ,hayatınız boyunca mutlu olacaksınız demektir. 

    

( Bir Dostu Kaybetmek Ne Kadar Acıdır başlıklı yazı nurşan tarafından 25.05.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.