Sankilere saki yapan, şu içimde delişmen duygularla bir olur ölümler, savaşlar, kıyımlar, katliamlar. Tüm olasılıkları yeryüzüne kilitten kapılarla çiviledim şimdi. Onlar ki; kendinde duydukça haberdar olur acıdan. Hani elini kapana sıkıştırmış bir insan; sanar ki sanrısı, sancısıyla düğümlenmiş, gayri ihtiyari durumla karşılaşır acıyı duydukça. Aslolan yanı başındadır oysa. Önce dıştan bir delik, sonra içten bir kopma, kalbin dizaynını infilakla tamamlar.

Gözler kapanır ötekiye, ötekileşsin daha diye. Gözü çıkarılsın insanlığın kime ne?

Onların sonunda şuur kaymasını türevle türeten, vicdanlara tüküren tükürüşler, suratına inen kırbaç darbeleriyle; sona yaklaşan meta hesaplarının bilançosundan; sebep sebeplenir; malumat furuş siyasi propagandalarla, fanatizme sığınan sloganlarla.

Kimin kıvılcımı, kimindi yürek yangınlarının ateşi? Hangi suyun yatağıydı, yattıkça içimizdeki düşman? Yaşamanın verdiği baskı, iter kendiliğinin kendisini. Dağda, ovada, bozkırda, şehirde, dokunmak sürekli bir iltihaba. Duyuşlara ihtiyaç duymayan duyarsız duyularla!

Yılan deliğine kaçan, tatsız dilli dünya!
Bir kavim pataklanır işte şuramda. Kimlikler, ön yüzünde; mavi tondan kahverengiye döner kanla karışık. İkrar buyurur, şuuruna şirk koşmakta olan selamına kelam eden serapların tuhaf meraklarına. Merak et insan mıyız, bunca kıyıma kıl kıpırdatmadan? Irkın, dinin, hürriyetin, zürriyetin, rengin kim ola! Bir baba taşırken evladının cesedini karlı dağda çuvalla.

Merakını piç et! İç et tüm gökyüzünü kininle!

Nefret için, ne içinli sualleri cehennemlerin inine indirin. Ve daha süren sürekli, süreklilik seren seremonisiyle; Şefaatli katliamları meşrebinizce isimlendirin!

Yıkılır vicdanlar, kör edilir her anda. Emekleye emekleye büyüyeni, döve döve katlederler, kerpiç evde bir bebeği soğuktan kefene bürürler, cinayetlere siyasi pis sebebiyetler verilir, ölümlere sehvenli mecburiyetler. Şart ve şurt maddeler, hukuk, adalet kekeleyen kekemeler; eklem bacaklı ikilemlerle ikili oynar. Sözlükte anlamı kaymış hangi cümle varsa ve o cümlenin taşıdığı hangi cinayet varsa, çok sesli ağıt nidalarına kanlı iklimlerini açar içimdeki diyaloglarla. 

Pardon dünya!

Muammer Gündüz - Yılan Deliğine Kaçan, Tatsız Dilli Dünya!

( Yılan Deliğine Kaçan Tatsız Dilli Dünya - Muammer Gündüz başlıklı yazı Okur_ tarafından 22.05.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.