MÜSLÜMAN  NASIL OLMALI VE GENÇLİK 

           Müslüman nasıl olmalı sorusunu kendinize hiç sordunuz mu? Müslüman: Kelime-i Şahadet getirmeli, Namaz kılmalı, Oruç tutmalı, Zekât vermeli, Hacca gitmeli. Evet, bunlar farzdır ben müslümanım diyene. Bunlar bir yanda dursun. Müslüman yalan söylemez, müslüman dilinden emin, doğru sözlü, güvenilir, gıybet yapmaz, kin beslemez, hırsızlık asla. Müslüman çalışkandır dedirtmemiz lazım düşmanımıza. Müslüman küfre düşmez, küfürle işi olmaz dedirmemiz lazım. Biz küfür ve küfrün mübtelası olan kin ve öfkeyi istemiyoruz. Sildik lügatımızdan onu. Nefretden nefret ediyor. Adalete esepte bulunuyoruz. Muhabbetten başka bir şey demiyoruz. Müslüman işte böyle olmalı. İşte bu hava işte bu neşe içinde. Yeni bir dünya kurmak istiyoruz. Bu dünya tankla, tüfekle, bombayla değil. Bu dünya insanlığımızı yükseltmekle, nazarını fazilete çevirmekle, fıtrat-ı seniyesini ona yeniden vermekle, iç âlemde derinleşmek ve gönülleri fethetmek imkânını ona vermekle olacaktır. Muhabbet dedik, sohbet dedik. Başka türlü olmaz dedik. Zira muhabbetimiz Muhammet dedik, lügatımızda böyle geçer dedik ve buralara geldik. Müslüman çalışkan olmalı ve lider olmalı. Ataları gibi en önde gitmeli.

      

           Selahaddin'in torunları, Kılıçaslan'ın torunları, Alparslan'ın torunları, ya ben İstanbul'u ya da o beni diyen Fatih’in torunları. Dünya sizi bekliyor. Bir kere daha rahlenin önünde diz çökmüş, insanlığa vereceğiniz dersi bekliyor. Bu dersi vermede geç kalmayın, erken davranın, Boş durmayın çalışın. Ne durumdayız işte Ziya Paşa;        "Diyar-ı küfrü gezdim, beldeler kâşaneler gördüm.                                                                                                   Dolaştım mülk-i İslamı bütün viraneler gördüm."                                                                                                  

 Bu iniltiler bir değil merhamet et çalış ve geç kalma erken gel diyor. Mehmet Akif'e Japonya gezisinden sonra soruyorlar neler gördün orada. Cevap şöyle İstiklal Şair’in “ İşleri var dinimiz gibi, dinleri var işlerimiz gibi.” Bu söz her şeyi açıklıyor aslında. Nasıl olur da işleri dinimiz gibi mükemmel olur ve nasıl olur da dinleri işimiz gibi vurdumduymaz olur.

       Sırtınızda taşıdığınız kitap kuran hatırına. Allah hatırına, Resulullah hatırına çalışın. Temkinle tedbirle teemmim ile dünya ile hesaplaşacağınız o ana varıncaya kadar. Mazlumlar aşkı için, mağdurlar aşkı için, Orta Asya’da yanan yurttaşlarımız, soydaşlarımız, dindaşlarımız aşkı için, çalışacak ve iki asırlık şu mazlum dünyaya soluk aldıracaksınız, derdimiz buydu. Müslüman çalışmalı ve başarmalı. Geleceğin onurlu nesillere gök kubbede bir yankı olsun, çalışarak alnımızdan akan ter ahirette mudafalarımız olsun. Yoksa o sorgu ne benim ne sizin yutacağınız şeyler değildir.

      

             Biz bu dünyanın yani İslam'ın gidişine bakıp sancılanmalıyız. Bu sancıyı çekenler hürmetine içimizi sancı ile doldur diye yalvarmalıyız. O sancı belasının bizi cüda eylemesin. Fuzuli aşk belasını ister öyle der: “Bir an belayı aşktan eyleme cüda beni.” Bende müsaadeniz olursa şöyle demek istiyorum: “Bir an İslam'ın gidiş sancısından Müslüman olma davası sancısından eyleme cüda bizi.” Öyle bir duadır ki bu mecmaul ashabını günde iki kere okusanız, bin rekât namaz kılıp başınızı yerden kaldırmasanız bu sancıyla kıvranmanın bir dakikada kazandırdığı sancıyı kazandıracağına kani değilim. Bir dakika uykunuz kaçsın. Bir dakika ellerinizi kasıklarınıza koyun, bir dakika ellerinizi şakaklarınıza koyun. Yanan İslam dünyasının halini tasavvur edin, hayal edin. Sonra gelecek adına hülyalarınızı önünüze getirin ve bir kere inleyin. Hz. Muhammed (sav) rüyası için inleyin onun hayali için bir kere inleyin ve çalışın İslam'ı sizler kurtaracaksınız. Müslümanız elhamdülillah çalışmalıyız.

  

        Müslümanlık laf değil, Müslümanlık hareketlerinizle davranışlarınızla kâfirlerinde müminlerinde Allah'ında meleğinde semeinde sizi kabul ettiği cemaat iseniz işte Müslümanlık odur. O zaman Allah (cc) kainattaki bütün varlıkları emrinize verecek ve sizi her şeyin üzerine çıkartacak yüz üstü düşmeyeceksiniz elleriniz ayaklarınız üzerine düşeceksiniz. Ezilmeyeceksiniz, hezimet görmeyeceksiniz Allah’ın cemaati olarak aziz yaşayacaksınız, bu Kuranın fermanıdır. Allah sizinle beraber olursa Allah'ın izzetinden size izzet bahşederse sizi zelil kılacak topluluk yoktur. Sizi zelil kılacak bir millet sizi zelil kılacak bir hadise yoktur yeter ki siz çalışın. Siz onu seviyorsanız oda sizi seviyor demektir. Gönüllerinize bir kere bakıverin ve ben siz gönüllerinize bakarken kulaklarınıza fısıldayayım: “Ne duyuyorsunuz, gönülleriniz de var mı Allah sevgisi.” Sen Mevlayı seversin de Mevla sevmez mi? Rızasına erene rızasını vermez mi? Sen hakkın kapısında canlar feda etsen, emrince hizmet etsen Allah izin vermez mi? Allah'ım ben bin kere gördüm bininide verdin. Sen hakkın kapısında canlar feda etsen emrince hizmet etsen Allah ecrini vermez mi? Sular gibi çağlaşan, Eyüb gibi ağlasan Akif’in dediği gibi: “Ey sıkılmaz, ağlamazsın bari gülmekten utan.” Sular gibi çağlayan, Eyüb gibi ağlayan ciğeri dağlayan ahvalini sormaz mı? Hâşâ vefasızlık bizim işimizdir o Vefi’dir, o Aliyyu Vefi’dir ona duyulan iştiyakları boşa gitmeyecektir. Çalışın İslam'ı düştüğü yerden kaldırın bu kutsal görev bizlere görev kılınmıştır.


          AMİN İKİ ÜÇ ASIRDAN BERİ BU DÜNYADA ZELİL OLAN CEMAATİNİN GÖZ YAŞINI DİNDİR VE BİZE HUZUR ALLAH'IM. CEMAATİ İLE BÜTÜN BİR MİLLET OLARAK TEVHİDİN DOKUZ ASIRLIK BAYRAKTARI OLAN ŞU SOYLU, ŞU ASİL MİLLETİN ŞU NEF-İ YÜZÜNÜ GÜLDÜR ALLAH'IM. YİNE ESKİSİ GİBİ İSLAMI AYAĞA KALDIR DUAMA TESİR İHSAN EYLE ALLAH'IM.                                                                                                                                           

                                                                        Ahmet Faruk KÖRÜN                                                                                                                                                                                                                                                                                                                           

( Müslüman Nasıl Olmalı Ve Gençlik başlıklı yazı LeyL-i Efruz tarafından 20.05.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.