Ey beyaz benekli mavi atlas!

Ay parlasın, yıldız yansın,

Giy gümüşi elbiseni geceden  

Üzerinde yakamozlar parlasın.

Şair sorar, gönlü yorgun adama;

“Gurbet midir ayrılığa tek neden?”

 

Uzaklardan, uzak karlı dağlardan,

Uzun saçlı yağmur yüklü bulutlar.

Çarpıştıkça yağmur yağar

Ve şimşek toprağı kırbaçlar durur

Ardı sıra homurdanır gökyüzü

Şair sorar durgun ruhlu adama;

“ Unuttun mu sevmeyi sen, gerçekten? ”

 

Adam siner, yağmur diner, yığılır.

Gökyüzü esmerleşir buhar çıkarken tenden

Son damla da damladı toprağına sessizce

Bir ses çıkar ölüm görmüş bedenden

Şair sorar vurgun ruhlu adama;

“Unuttun mu sevdiğini gerçekten?”

 

Hasretinden alev saçar yürekler 

Ağaçlar yeşillenir, sık yapraklı ağaçlar,

Ormana döner dağlar.

Yağmur kesilir, toprak kurur,

Doru atlar birden koşu tutturur,

Dağa doğru, göğe doğru,bineksiz…

Adam ağlar,

          Şair ağlar,

                             Dağ ağlar


İbrahim COŞAR


( Yağmur Ve Şair başlıklı yazı İbrahim COŞAR tarafından 20.05.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.