“O günlerde dağınıktı bakışlarım/
Mandallara tutuşturuldu acılar…”
Bugün;
Aklıma zarar tüm dokuları itlaf ettim
Uzun armalı biri yakılacak dedi tüm kitaplar
Ağır aksak adımlarıma tüneyen kurşunlar
Gıcırdadı betim aralarından…
Öksüzlerden biri yürek deposuna kitap taşıdı
Hani o ürkek şiirlerden oluşanlar/
Şiiri temmuz/yazanı hazan
Bakışları korku eziği…
Cansın dedim!
Anamsın karımsın
Göster/ki yüz aralarını
Söyle/ki bakışlarını
Bu zulmetin bağrı deşilsin
Bak sorgudalar/
Gün geçişlerini yüreklerinde ezenler
Kemikleri çıktı çocukların/
Hallacın yaralarına pamuk saracak turnalar
“Sensiz bir baharın uğultusunda demlendi çaylar”
Yüzüme anlam katan yaralar
Bir maske çözer mi gizemleri
Sevdanın arkasından ayaklar yara
Olmaz denilen çığlıklar/
Çöp dağları ruhumuza biriken
Yara elleyen eller
Kırık bilekten…
Uzunca önceydi;
Kanadı kırık bir kelebeğin
Sineme dokunuşu/
Zulmet bu yalnızlık
Gidiyor birileri
Olgun endamlı
Yüzler gidiyor
Bu gemiden/
Saçlara biriken martı kuşları
Ayrılığı silin baştan/
Dahiler kalsın bahçesinde
İyot kokan bu denizin
Umutlara kayıtsızlığında
Şenliğe durun…