Güneş ve aydık belki de sen doğarken ben batıyordum ; aynı yörüngede olamadık hiç seninle..sözlerinle yağmalanmış bir şehirim şimdi çıkmazlara düşmüş hayellerimle titrek bir mum ışığı gibi karanlık kollarıyla sarar yutar tüm umutlarımı gölgeme gizlenir aşkın ritüleli…
Kayboluyorum tüm kelimeler arasında bir hece çıkıp ta vuruyor yüzüme yüzüme saçmalıyor belki de bir yanım , hangi söze değsem üşüyorum yokluğunda buz tutan yalnızlığımla baş başa içimin çıkmazlığında yalpalıyor avuçlarım.. İçimden bir mevsim geçer düşer yanağıma alın yazımın griye çalan çizgileri .Gözlerimin derinliklerinde kaybolsan , kimsenin bulamayacağı dalgaların arasından rüzgara meydan okusan ;denizden hüzzam bir şarkı olsam gönlünde saklasan sakla sana beni sol yanında..
Aciz bir gönül , sayfalar arasında sararmış bir hüzünlü kalp ;bazen vazgeçiyorum senden .sustur hadı gözlerimin depremini …parmak uçlarımdan dökülen dalgaların sesiyle korkar senli düŞler ,genzimi tıkar her notada aşkın ağıtı …çığlıklarını parçalar gece yokluğunun kefareti niyetine ;gözlerimin mateminde demlerim acıları ,içimin patikaları suyu çekilmiş dere yatakları gibi bir katreye hasret… umudun oyalıyor yüreğimi hala ,tebessüm yansıyor gecesinin kıyısında Gözkapaklarının altından sızıyor mum yangını düşlerim ve binbir ihtimaller karşılıyor sıratta ..