REDDİYE
Ben kader memesinden, keder emen çocuğum;
İstihza süzen dilber, bil  bundan buruşuğum.
Çizgi çizgi, hüsranlar, yıkılmış nice düşten.
Sen de ki şık küpeler, ben de  acı gümüşden.
Yegane yas düşmemiş, o ışıktan cildine;
Oysa ki ben hamalım, her düşenin derdine.
Ay dan bir parça inmiş, o büyülü yüzüne;
Ben den tufanlar kopar, zulümlü yeryüzüne,
İhtiraslı gözlerin, bir davete kanatlı;
Ben de en süslü hayal, Tanrı dağ da bir atlı.
Sarhoş zevkler uçarken, dilinden dudağından;
Ben çırpınır, çıkamam, emperyal yutağından.

Ben Türklüğün mirası, asil ruh,öksüz beden;
Sen Türklüğün bir yası, her iştaha gümbeden.

Her yoksul feryadına,yalpalar adımlarım.
Aç kokan nefeslerde,mazimi tadımlarım.
Bana kefendir rahat, sana ölümdür çile;
Git, makus düşlerine, uykulu Prens dile.
Şaşkın ela gözü al, kalbime ulaşıyor.
O çılgınca arzular, ruhuma bulaşıyor.
Damarımda kös çalsın, tarihin nabız sesi;
Bana kurşun yük makbul, sana altın kesesi.

Sana pembe ufuklar, günahlı  debdebeden;
Bana zorlu yokuşlar, dikenli engebeden.

Kadir KOCA
25.04.2015











( Reddiye başlıklı yazı Kadir Koca tarafından 29.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.