Sen hiç dışı etten örülü dört duvar arasına girdin mi?
Ya da yumruk kadar hücrede kaldın mı?
Adına sevda mahpushanesi diyorlar.
Dört duvarlarla, sarmal dikenli tellerle çevrili
Dik başımız önde
Gözü yaşlılar geride
Ürkek adımlarla kapısından içeri girdiğimiz çile mekanları
Ardından  “Allah düşürmesin” temennileri başlar
Aşk böyledir işte…
 
Yalnızlığa mahkûm ettin beni
Yüreğinin derinliklerine hapsettin sevdamı
Öyle ya sadece sevdim “suçlu” damgası yedim
Mahpusluğa aklım ermez
Avluda gördüğüm gökyüzüne de
Umutlarım tükeniyor bir bir
Bilmem kaçıncı yıl dönümündeyiz
Kutlayamadığımız kadar yaş dökülür ranzamdaki yastığıma
Hasretler özlemler senden yanadır
Delice sevda da benden
Aşk böyledir işte…
 
Hasret kaldım saçının bir teline
Dokunmaya kıyamadığım yumuşacık tenine
Her an
Akşamlar geceye döner
Geceler her zaman gebedir gündüzlere
Güneş hiç doğmaz hapis kaldığım taş duvarlar arasında
Özlemlerin can yakar
Aşk böyledir işte…
 
Sen güneştin, güneşin içindeydin ışıl ışıl
Aradım seni olmayan sabahlarda
Doğmadın hiç, ama doğuma hazırdın
Hadi sar sarmala sevdamızı büyüt ellerinde
Hasretlere gebe kalmasın
Aşk böyledir işte…
 
Karanlık yalnız gecelerimde gel düşlerime
Bir şeyler söyle
Özledim de
Hatta hasret kaldığım mutluluğu anlat bana
Aşk şarabı yerine terini içir kana kana
Hadi durma bir şeyler anlat hiç bilmediğim
Hatta hiç duymadığım bir şeyler olsun
Ama söylediklerinde daha önce çok duyduğum
Bir kelime bile yalan olmasın!
Öyle bir şarkı söyle ki hiç duymadığım türden olsun
Ama tek bir notasında ayrılık namesi olmasın
Aşk böyledir işte…


Yetmez mi bunca çektiğim cefa bu dünyada
Sefayı eller sürmesin
Ömrüm harap oldu hazan mevsimlerinde
Ne olur boş yere baharlar tükenmesin
Tükendim bittim ben
Kahrettim kendi kendime artık yetti!
Hadi gel bana hiç duymadığım bir şeyler anlat
Ama anlatacakların masal olmasın
Aşk böyledir işte…
 
Burada zaman hep aynı anlamazsın durmuş sanki
Zaten sessizdir el ayak da hiç çekilmez
Başını kaldırırsan görebildiğin kadardır gökyüzü               
Kendi kalabalığınla yetinirsin
Bu yürek nelere alışmadı ki
Zordur yalnızlık
Sen nereden bileceksin!
Bana çok zor gelse bile
Küf kokulu taş duvarlar arasında da olsa yaşayarak öğrenirim
Asıl canımı yakan sensizlik
Aşk böyledir işte…
 
 
Mustafa KARAAHMETOĞLU
26.04.2015 

( Aşk Böyledir İşte başlıklı yazı Mustafa Kara tarafından 28.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.