Gözünüzü doyurmaz ne aş, ne toprak

Gün sizin gününüz, meyve verir yaprak

Yiyin Efendiler yiyin, devran dönecek

Çark dönüp keser sapı makata girecek

 

Safınız belli, yalakalığınız asırlardır ebedi

Yalanlarla oturdunuz koltuğa, fare kükredi

Şimdi alkış sırası bizde, bir kedi miyav dedi

Yiyin efendiler yiyin, iğrençliğiniz komedi

 

Oynattınız kalemleri, doldurdunuz ceplerinizi

Haysiyet, gurur ne gezer, sizler şeref asaleti

Adınız ihanet kütüğünde, p/aklayın nefesinizi

Bu vatan size minnettardır, çekinin selp’hinizi

 

Açlığınız tanımsız, kusmuğumuz yetmez ki size

İhtişamlar da devrilir, akıl sır erdi mi ki ölüme!

Bizler öderiz hesabı, kan kusarız sefaretinize

Yutun lokmaları hayâsızca, alkışlarla nefsinize!

 

Hanlar sizin, ballı börektir asırlardır yediğiniz

Herzeleriniz de tükenecek, adalettir sefirimiz

Nice yüce dağlar kum oldu, hayaldir ebediliğiniz

Yiyin efendiler yiyin, boğacak sizleri şahadetimiz

 

Bırakmayın yarına artıkları, süpürür rüzgârımız arla

Devrilir bir gün saraylar, hangi gemi yüzdü yalanla

Dün nasılsa bu gün de aynı, birleştik biz yangınlarla

Bu han/ı yağmayı bitirir bu millet, bir gün alkışlarla

 

Selahattin YETGİN

( Yiyin Efendiler Yiyin başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 27.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.