Gecikmiş mevsimsel gülüşlere inat

Bolca tebessüm yaydım çehreye

Ara sıra gök gürlüyor, sanırsın kurulmuş sırat

Adını yazmak geldi içimden her her caddeye

 

Dün gece sırf sen sevmiyorsun diye

Kışı, ayazı, soğuğu yerdim

Dün gece sırf sen seviyorsun diye

Aynada bende kendimi sevdim

 

Gökyüzüne dikip gözlerimi

Durdum düşündüm, düşündüm durdum

Sanırsın filozofu oldum âlemin

Cahil aklım yön verirken saçma adımlara

Meğer ben kendime ne çok eldim

 

Dün gece ey sevgili ey sevgili diye

Sokak sokak gezdim

Bir çocuğun gözünde yaş

Ermiş sofrasında tas

Sensizlik tuttuğum en büyük yas

Ne güzeldi ne güzeldi benim derdim

 

Dün gece çarpık sokakların ıslak kaldırımları

Ökçesi düşmüş kunduramın tik takları

Sensiz suretime yarenlik ederken

Geceyi yırtar güftesiz bir ıslık sesi

 

Dün gece;

Gözlerinden gönlüme süzülen sevdan

İliklerime kadar teslim aldı

Seni Şubat ayazında sevda ateşi

Temmuz sıcağını kar tanesi sandı

 

Dün gece olursa olsun istedim

Saçların teli idam urganı

Dün gece şaştım kaldım

Nasıl aydınlatır âlemi gözlerin karası

 

( Gece başlıklı yazı V.AliKızıltepe tarafından 26.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.