Fatma teyzem;
Bizim evle arasında iki ev var yani tamamen komşumuzdur.  Kendisiyle yaşayan  kızları vede oğlanlarıda var.. Kocası ise yok nerede derseniz kocası nezaretde yatıyor... Fatma teyzem aynı zamanda benim hem komşumdu hemide çocuklarıyla aynı köylü olduğumuz içinde arkadaşlarımın anneleridir.  Bu kadın o kadar cefakarki taa.a.. gençliğinde bir dağ köyüne gelin etmişler bizim köyden başka bir köye. Bizim oralarda Kürt köyü derlerdi.. Adamında oralarda kimsesi olmayınca tekrardan bizim köye taşınmışlar,  hiç olmazsa yalnızlıktan kurtulurum diye kadının tüm çevresi köyde en azından! Hiç olmazsa bir eli yağda bir elide balda olur oralardada gürbetlik çekmez. Bunlar tamamen o düşünceyle kadının köyüne yerleşir adamm.
Yerleşir yerleşirde bir gün komşusu buna bir hacete gelir,  zaten komşu oluncada ilişkiler iç içe olur köylerde pek resmiyet olmaz.  Bunların komşuluklarıda , sevdalarıda ne bileyim hayata bakış anlayışlarıda aynı temiz duru karşılıksız olurlar. içtenlile vede samimiyetle birliktelikleride olur,  köylerde kaynaşma diye bir durumda var,  hoyrat olmazlar vede bencilde olmazlar akılları erdiğince insanları yadırğı görmezlerde kimseleri . "Onların yaşarkende sadece güvenceleride kalpleridir!  "Allahım onlara sevgiyle donanılmış bir kalp vermiş.  Cahillikleride diz boyuda olsa daha ne deyim en güzel bir servet.  Her insanın kalbi olabilir ama her kalpte bir sevgi taşıyamaz! Buda öyle malesef köylüya şehirlinin efendisidir  kimse horlamasındaaaa.. onlarda insan sadece ortamları vede hayat anlayışları farklı oda eğitimin az olmasından.  Bakın onlarada eğitim gitsin nakış gibi işlensinler oralarda ne avukatlar ne devletin çarkını döndürende insanlarımız çıkar yeterki aydınlık olsun köyümde köylümde köydee.. Özğürlüğün olduğu bir mekanızma,  onların sevgileri öylede büyükki ruhları hiç hasta olmaz,  pisikolokları yoktur onların! Dertleşeceği komşuları vardır ruhlarını orada bir güzel temizler , anadan yeni doğmuş gibi sorunsuzda herkes güle oynaya evinde oturur. 
Sokağa atmazlar bu insanlar kendilerini yüreklidirlerr dayanışmaları olduğu için birbirlerinden güç alırlar,  aynı Fatma teyzeme verecekleri destekdede göreceğiz kendilerini alt yazımdada açılabilir köy halkının dayanışması bu hikayemde.
Hacete gelen "AYŞE kadındada  "Fatma teyzelere dip komşudur.  Adamda tabancasını temizliyormuş  bakım işleri yapıyor köy yer bir odada olur bütün hayatlar helekide onlar çok fakir oldukları içinde bir salon birde hazım damları vardır. Bütün günlük ihtiyaçlarda oturma odasında olur yatmalar,  misafir ağırlamalar vede yemek mutfak diyelim.  Adam o günü bu komşunun hacete geldiği günüde tabancasını temizliyormuş bilmeden içinin boş olduğunu sanmış tüfeğinin düğmesine basmış karşıdada komşu kadın iki çocuklu AYŞE  orada adamın basmasıyla Fatma teyzelerde kan revan içinde yığılıp kalıyor.. "Komşu  AYŞE kadın orada ölüyor"!  ...  "Ayşe  onların dip komşularıdır.. BU kezde köylüler bir dedi kodu çıkartırlar belkide adamla iş pişiriyordu diye sap kulp takıp mahsuzdanda adam vurmuş olabilir diyede dedi kodu alıp başını gidiyor köy yeri değilmi!?..  Adam ne yapsın burada gerçekten kaza kurşunu gelde inandır köylüleri vede ölen kadının koca tarafını bir sürü laf kaldı bunların o dramasından..
Tabiiki adam cezasını çekmek için hapisi boyladı kadın allahın rahmetine kavuştu.. Arkasındada iki yetim çocuk bıraktı kadın ne talihsizlikdirki o çocuklarda bayağı büyük aileler tarafından yetişselerde zorluklar içinde geçti büyüyeğene kadar hayatı.  Kızı kafasını bozacak kadarda yaşamda zorlandı deli bir kızı kaldı ilerki yaşamındada yarım akıllı olarak hayatını idam etdirdi. Oğlanda biraz masumdu,  efendiydi söz dinleyen o normal çocuk olarak hayatına devam etti. AYŞE   Anneyi Toprağa verdiler gelelim hayatda kalanları  hapisi  boylayan adamın ailesi düşman sahibi oldu Ölen AYŞE  kadının hemi kocası tarafından hemide  AYŞE kadının kendi baba tarafı ailesinden. Bu Fatma teyze ne yapsın onu zor günler bekliyor artık ne koca var nede para var çocuklarıyla başbaşa kalmış köy ortamında kocasının  yolunu gözleyen  bir kadın ama nasıl bir kadın? Katilin karısı var köy halkının dilinde katilin karısı! Aşağı katilin karısı yukarı katilin karısı!.. Zor günler yaşadı fatma teyzem kiminin ekmeğini pişirdi tandırlıkta. Kiminin imeciliğine gitti tarlada çapa yaparak oda yetmedi çocuklar birazda büyüyüp serpilince aradan beş altı senede geçince güdü çobanı durdular camız gütmek için paralı çobanki ailesini geçindirsinler! Tek geçim kaynaklarıda odur. Oğlanlar büyünce anne arkalarında iki koltuk altı tahta değneklerle ayakları tutmuyordu annenin sakat fiziksel olarak ama akıl olarak allahtan sakat değildi çocuklarını   takip ederek camız gütdüler bayağı bir zaman kocası dışarı çıkana kadar..
Hayvanları hemi otlatdılar hemide arkasından hayvanların pisliğindende yararlandılar yaz günü olduğu içinde otlatdıkları yeri kendi objektiflerine alarak oradaki tezekleri topladılar. Kadın öyle becerikliki olduğu için tezeklerden bilene gelir sağlıyordu bir taşla iki kuş vuruyordu aklını kullanarak. Her yazında kışı vardır o nedenle kış gelmedende yazdan hazırlardı sobada ısınmak için erzah olan kışlıklarını tabiiki diğer köylüler gibi buda imkansızlıklardan imkanları yaratırdı böylede bir akıllı kadındı.. Köylüler zenğinlikleriyle erzahlarını hazırlarken Fatma teyzemde yokluktan yaratırdı... aradada kızlar serpildi tabiiki oğlanlarda bayağı bir büyüdülerki  biraz rahatladı gibide gelse kadın iki ayağı tutmadı sakat değnekleriyle gezeledi hatdahada güdülerini güderkene bile iki tane koltuk altı sakat değneyiği ile hayvanları oğlanlarına destek vererek otlatılar...
Öyle öyle hayata tutundu.  Bacakları hiç tutmazdı koca bayağı onbeş yirmi sene yediki evin erkeği yoktu orada geçimi tamamen fatma teyze yönlendiriyordu allahtanki çocukları akılıydı anneye itatkardılarda zor anlarını birbirlerine kenetlenerek aile oldular en zor günlerini kızlı erkekli fedakarlıklar yaparak kiminin çocuk bakıcılığını derken devlet meurlarının çocuklarını .  Bir gün bakıcılık yapatığı  ailenin  beyi  oğlunu  siğara içerken görmüş  kendisi devletin milli eğitimindeydi bir sopa çekti bu oğlana gözlerimizin önünde sınıf arkadaşımdır kendisi sen nasıl siğara içersin annen sakat haliyle ev geçindiriyor sen berduşluk yapıyon inanın gözlerimizin önünde değnekler kırdı  biz ( tahmin etdik) ... sandık oğlan ölecek bu nasıl eğitimciyse taaa.a..  geçmişlerden bir anım ama yinede atlamak istemedim ulu orta yerdemi olur bu durumlar çek kenara herşeyin bir münasip bir yeri vardır değilmi!?.. Arkadaşlarının içinde bu çocuğu aşağılamak zorundamısınız! Ben olsam o sınıfa birdaha utancımdan giremezdim .. fakirlik felek vurdukça vuruyor insanın dallarından.. bende protosta ediyorum öğrenci döven öğretmenleri ilk önce o değnekle kendilerine bir vursunlar can acıtmak neyimiş!!..
İğneyi kendine çuvalldızı başkasına batır malesef böyle bir eğitim sistemi tarafından guya çocuğun aklı başına gelsin siğara içmesin der gibi ben senin ananı gayırıyorum kayırma be eğitimci öğretmenim!. Ben bile utandım bir öğretmenin arkadaşıma vurduğu sopadan.  Oysa nasıl bir zihniyetki o kullanımını uyguladı arkadaşıma halende yaşıyor bu arkadaşım.  Kocamanda ailesi vardır hanımıda arkadaşım. Yıllar yılı kovaladıda yani aradada köylülerin sadakasıyla bu aile iyi kötü kendilerinin yaşama sürecini belirlediler vede var oldular. Her nekadar katilin ailesi deselerde bunlar suçsuz oldukları için çekinmediler başları dik alınları açık gezdiler. Kimselere babuç bırakmadılar tamamen olanlar kazaydı. Hakikatende yinede adama verecekleri kadar devlet baba affetmedi uzunca bir mahkum edildi. Tabiiki böyle anlatması kolay o kadın ne zor günler geçirdi bu durumda onun acısını hiç kimse bilemez. O kadar zor koşullardada ayakata durmasını beceren bir kadınında demekki tecrubeleri varıdı orada sadece aklını kullanarak hayta uyguladı vede kocaman bir ailesiylede ayakta kalma mücadelesinide verdiler. Bizlerden biri olduğu içinde komşu olarak bizler hiç bir zaman dışlamadık aynı sofrayı paylaştık kızlarıyla aynı yatakta bilene yatdık köy yerlerinde insanlar birbirinide sevdimi bacı kardeş gibi samimi severler yapmacık olmaz sevdalarıda sevgileride tam notdur!!.. Köylü yani bunların elinden bütün ekmeklerinide alırsın öylede savcada bir halktır sevgilerinden yani paylaşım mükemmeldir.. Büyükleri ablamız oldular bu ailenin akranlarımız arkadaşlarımız oldular zamanla unutuldu kocasının yaptıkları vede onlarda köy halkı içinde  Aile çatılarını kurdular kendi evlerinde yerlerini aldılar zor koşullardan gelselerde böylede bir anımdı duyduğum vede yaşadığım kadarıyla...
Fatma teyze kocasına aradan geçen zamanda süre dolunca bir onbeş yirmi yıl yaşadılar adam arada vefat etdi çoluk çocuklarınıda evlendirdiler iki ihtiyarlar varıdı kocasından sonrada pek yaşamadı... Zaten ayaklarıda tutmuyordu gençlikte üşütmüş galiba iki ayağını yürütmeden hayata tutundu tahta değnekleriyle kendiside kocasından beş altı yıl sonra hayata gözlerini yumdu buda böyle gerçekten yaşanılmış bir ailenin hikayesiydi...
insanları bir şey olduğu zaman hemen iftira atmayalım dinleyelim ne oldu diye karşıyıda söz hakkı verelim hemen onu yedikat yerin dibine sokmayalım.. Bu aile ne zorluklarla hayata tutundular bir gelecekleride olmadıgı haldede kendi geleceklerini karartmadılar başkılarına  tınmadan hayatları devam etti..  Birde bu düşman sahipleriylede gece de gündüzdede yüz yüze bakıyorlardı her an sanki onların üzerine silahlar patlayaçakmış gibide o acıyla kıvranarak yaşamlarını devam etdiriyorlardı..
En azından Fatma teyze bütün aileyi kendi çevresine toparlayıp kocasının bacasını tüttürdü! Dosta düşmanına karşı dimdik ayakta kaldı. Buda bir kadının  köy ortamı gibi bir yerde çocuklarıyla birlik olma vede aileyi ayakta tutma  mücadelesiydi burada anlatılan hikaye......
Kendilerinin  iyi insan oldukları içinnnnn  aile bireylerininnn ayakta kalma yaşammm  mücadelesiydi  budaaa!..
Saygıylaaaaaaaaaa............... 

25.Nisan.2015. bernkastell_Kues`dan. 01:07
 Dönüş korkmaz...   




( Fatma Teyzem başlıklı yazı Mosell 07 tarafından 25.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.