Zaman

 

Evirip çevirip de, üzerinden geçerek

Sanki bir sel misali zaman akıp da gider

Baltayla devirerek,hızar ile biçerek

Sanki bir çöl misali zaman yakıp da gider

 

Giydirtmez giyecekken saadetler tacını

Darbeler vura, vura çoğaltarak acını

Ömür cenderesinde ağartarak saçını

Sanki bir el misali zaman bakıp da gider

 

Gözlerinden yaş akar varken bir çok nedenin

Tutmaz elin ayağın buruşur naçiz tenin

Gönlün dip diri iken yaşlanır dinç bedenin

Sanki bir çul misali zaman söküp de gider

 

Emellerin değişir hevesten soyulursun

Azametli çınarken içerden oyulursun

Yeryüzünde gariban, bir fani sayılırsın

Sanki bir kül misali zaman döküp de gider

 

Gece gündüz iç içe, berdevamdır devranı

Sekteye uğramadan yürür ömür kervanı

Akıl idrak edemez kainatı evreni

Sanki bir yol misali zaman çekip de gider

 

Ne kadar güçlü olsak bir gün devrileceğiz

Halden hale dönerek, ruhen evrileceğiz

Hay’dan geldik sonunda Hu’ya çevrileceğiz

Sanki bir gül misali zaman dikip de gider

 

Misafirlik son bulur kervana katılırsın

Çizilip damgalanıp postaya atılırsın

Ne bir değerin kalır ne artık satılırsın

Sanki bir pul misali zaman takıp de gider

 

Mikdat Bal

 

( Zaman başlıklı yazı Mikdadi tarafından 25.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.