Dudakların çöldeki kum zerreleri gibiydi
Masum buse aldımsa suçlu ilan etme beni
Kor ateşin yakıp kavursada dünden
Yarın hangi yağmurunla islanacağım
Belli değil
Beni gözlerinin zindanlarında çürütmenmi gerekirdi?
Özür dilerim senden sevgilim.
Çok mübbetler gördüm gönül mahkemende
Senin yüreğinden kovulmayı hak etmesemde
Açık kapı görüpte yüreğine giremesemde
Bu ezalar hep banami yar?
Sevilme şansı vermedinki yaratılana
Kuru ağaç misali dikili kaldım bak kapında.
Rahatsızlık verdiysem özür dilerim yâr
Her gece yokluğunla sallanacağım dar ağacında
İstediğin bumudur cesaretini toplayıp açıklasana
Sevgiyle ruhumuzu buluşturmak varken
Dudak büküp konuşmamak yakışırmı sana
Bizim aşkımızın bilmecesini bırakmayalım
Yarına
Bir tatlı kelama hasret kalmayalım
Yinede senden özür dilerim yâr.
Sevgi heybemi çaresiz astım omuzuma
Çıkıyorum dönüşü olmayan sensiz bir yola
Mesafeleri katik yapıp aldım yanıma
Gidiyorum bir demet mutluluk bırakarak kapına
Gölgesiz vahalarda yürüyeceğim mecnun gibi
İçin acıyıp yeniden sarılırmışın ki?
Biliyorum ki benden sonra yanacaksın
Biliyorum ki sende için için kanayacaksın
Biliyorum ki ikimizede yazık edip kıyacaksın
Bu kadar çok sevilmeyi taşıyamadın
Verdiğim değer çok mü ağır geldi
Yinede senden özür dilerim yâr.
Hüzünlere yolculuk başlıyor birazdan
Senden uzaklaştıkça yüzüm gülmez ağlamaktan
Mutlu etmez çocukça sevinçler
Kır çiçekleri toplanmaz sana değilse armağan
Nisan yağmurlarında ıslanmasamda
Kurumaz yinede gözlerim
Kurumaz yüreğim sensiz
Gitmeme izin verirsen eğer
Üzerime lapa lapa yağmaya başlar kar
Senden son kez özür dilerim yâr
Yalçın BİRİCİK
18/04/2015