Sessiz Sohbet 

Gam derip dertlerden gezerken üzgün 
Bir pîr-i fâni'ye rast geldim bugün. 
Gülen gözlerinde gölgeler gördüm 
Sanki "tadım-tuzum, yok" der gibiydi... 
Sabrını sınayan öfkeler gördüm 
Çömeldi, bana da, "çök!" der gibiydi. 

İnsan bu! Gün gelip kalsa da darda 
Bir çare gizlidir her müşkül, zorda. 
"Sana anlatacak çok sırrım var da 
Önce sen içini, dök" der gibiydi. 

Hâline bakanın sızlardı içi 
Anlardı varlığı, yokluğu, hiçi 
"Görmeyi bilene herşey geçici 
Bâki olan bir tek, Hakk" der gibiydi. 

Bel iki büklümdü, yol çıkmaz sokak 
Kaldırım taşları yüksek! basamak 
Saçlar dile gelmiş, "ibret için bak, 
Gördüğün kar değil, ak!" der gibiydi. 

Nur yüzlü biriydi; sanırdın Velî 
Cahili irşâda yeterdi hâli 
Sohbet dem aldıkça çözüldü dili 
"Geçen gün ömrüme, ek" der gibiydi. 

Yorgun bakışında cılız bir ışık 
Benzi sapsarıydı, eller kırışık 
Hedef belliydi de, yönler karışık 
"Beni bu dehlizden, çek" der gibiydi. 

Sordum, "kimin-kimsen, komşun, akraba 
Evlâd u iyalin yok mu beybaba?" 
Derin bir âh çekti; "beyhûde çaba, 
Her sorun kalbime, ok" der gibiydi.

Belli ki gönlünde mevsimler kış
Mutluluk zamana karşı yarıştı.
İşaret parmağı söze karıştı
Bu yaşlı/kimsesiz, tek der gibiydi.  
"Oğlum" dedi...Sustu, gözleri doldu 
Gecenin koynunda gözden kayboldu...

Mecit AKTÜRK
 

( S E S S İ Z - S O H B E T başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 20.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.