eskilerden neler  kayıp
mesela İstanbul
şiirler giyerdi üstüne
öyle salaş gezinmesi
malum bizde sizde ayıp
Emirgansa bir  hayli  tombul
kördüğümler atılmıştı boğazına
laciler çekmişcesine 
pırıl pırıldı her gecesi
şubatın pür küfür ayazında

ıslanmasının hoşluğu
sinerken Kartalın Pendiğin
Fikirtepe biraz bizdendi
özlemi olan atardı martılara
sokakların imkansızdı boşluğu
aklımda belki bir gün dediğin
karışırdı ya neyselere
mavilik hep denizdendi
lafımız olmazdı  balıklara
alışmıştık rast gele deyişlere

altı üstü bir buçuk sene
meselesi miydi İstanbul'un
şarkılar söylerdi kaçıp kaçıp
laf  yetişmezdi ardı sıra
tekneden ekmek arası neyse
o saatler etmezdi ya bir  pulun
Allah demedikçe minareler
Haliçe usulca yaslanıp
güya uyur gezerdik aklı sıra
hadi nasıl çürümesin direkler



eskilerden neler kayıp
mesela Antalya
açık saçık değerdi nazarı
böyle amansız sıcağının
o öfkesi bizi oyalayıp 
bulutlar  balya balya
nem olurdu gökyüzüne
dinlemezdi  hiç çarşı pazarı
serinlik miydi bir adı Manavgatın
hani dem vururdu aşkın ölümsüzüne


şöyle böyle  yirmili yıllar
meselesi miydi Antalya'nın
Lara hep hatır  arsızıydı 
yalınayak izleri bir tutsa 
bırakmazdı bilirim o  kıyılar
sanki sahibiydi bir eftelyanın
yüzüne baka baka Eskişehir'im
aleni beyaz altın hırsızıydı
ola ki karşılayan Hadriyanus'sa
sızar mıydı Sakarya denen nehirim


dr.süreyya burak önder

( Beyaz Altınlı Eftelyam başlıklı yazı burak1907 tarafından 15.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.