*** Kontrolsüz ani tepkiler; telafisi zor
hatalar doğurur.
*** Az konuşmak; daha az hata yapmaktır.
*** Gerçek dost manevi sponsordur.
*** İnsanın sürekli kendinden dem vurması
muteberliğinin düşmanıdır.
*** Fakirin yanında zenginliğinizden;
bıkkın ve bezginin yanında ise mutluluk ve başarınızdan bahsetmeyin. Ancak;
herkesin umutlarında olan bu kavramlardan genel anlamda bahsediş hayalleri
doyuracaktır.
*** Çok konuda bilgili ve mahir
olabilirsiniz. Ancak; bunları karşıdakilere aktarmak güzel konuşmakla mümkün
hale getirilebilir.
*** Keşke dememek için, hafızanızı
olumsuzlukları kayıt etmemeye programlayın
*** Monoton bir konuyu ilgi çekici hale
getirerek işlemek konuşmacının değerini arttırır.
*** Sevilmek, sayılmak ve bilgilenmek
istiyorsanız; karşınızdakilere kendi sahaları ile ilgili sorular sorun.
Böylece; o kişi onure olacaktır.
*** Tatlı dilli olmakla şaklabanlık ayrı
şeylerdir.
*** " Belki.. Bakarız " gibi
kelimeler umutları doğurur." Evet... Hayır " kelimeleri ise kesin
hükümdür.
*** Pişmanlıklarımızın çoğu; düşünmeden
konuşmaktandır
*** Hevesler ertelenmemelidir.
*** Kimsenin hakkını gasp etmezken;
hakkımızı da gasp ettirmemeliyiz.
*** İmalarla kötü söz söylemek
karşınızdakine düşünme fırsatı tanımaktır.
*** Gözlerde ki parıltılar; ruhsal
durumun yansımasıdır.
**** Karanlığı çökmüş alabildiğince
gecenin. Kim bilir ne aydınlıklar görülür yine de gönlünde mevsimin.
**** Nice çığlıklar birikir içimizde. Hani
şu bağırıp, söyleyemediklerimiz. Yüklenir gönül tellerine ve her dokunuşta
dönüşür notalara. Bir cümbüştür başlar vakitli vakitsiz ve ne güfteler oluşur
dinlediğinizde. Çığlıkların valsi başlar sessizce.
**** "Son demleri ömrümün.. Nasıl
geçersen geç! " Hep senin dediğin gibi geçip gitti zaten. Yok öyle;
"nasıl geçersen geç" demek. Bundan sonra nasıl istersem öyle
geçeceksin, inanmazsan bak ta gör ey ömür !
**** Bir ayak çukurunda ebediyetin; ha
çekti ha çekecek neyleyeyim.
**** Sussa bakışların nasıl yaşarım.
**** Yüreğimdeki çığlıkların valsi.
**** Gece yarısı.. Yine başladı bile
çığlıkların valsi !..
**** Ertelediğim düşlerime hep esir kaldım
gerçeklerim de..
**** Uykuya daldığımda dokunsam ağlayacak
rüyalarım var.
**** Kamufle edilmiş onca yüzlerde yaşamak
ve hala bağışlamak.
**** Çığlık çığlığadır bir gece yarısı yüreğiniz. Haykıramazsınız ! Dans edip dururlar sessiz sessiz. Ve onları da biriktirirsiniz ister istemez .
**** Hal hatır sorma. Bırak merhabayı,
nasılsın demeyi. Gülme, bakma, arama, bir çay olsun ısmarlama. Canın sağ olsun,
sen bilirsin de; ne işin var o halde cenazemde? " Nasıl bilirdiniz ?"
derken hoca efendi, ilk sensin " iyi bilirdik" diye cevap veren kalın
sesinle. Yalancı ! Nereden bilirsin ki... " Hakkınızı helal ettiniz mi
?"... " Helal olsun!" demen yok mu birde hele.. Ne hakkın var ki
sahtekar senin ben de ? Sorarım bunun hesabını; nasılsa er geç sende geleceksin
daha oraya !...
**** Burnu akıp duruyordu adamın.
"--- Bu ne hal ya. " dedi kızı.
"--- İki iş yaptın söylene, söylene.
Ne yapayım burnumdan getirdin işte ! "