Geçenlerde basında bir haber ‘'İki yıl
milletvekilliği yapan emekli olacak.'' Oh ne ala yağma Hasan'ın böreği. Böyle
bir kanunu milletin vekilleri hangi vicdan ile hangi mantıkla hangi sağduyu ile
çıkartır ya da çıkartmaya çalışır anlamak gerçekten zor.
Benim işçim, benim memurum, benim serbest meslek erbabı esnafım ve dar gelirli
küçük esnafım yıllarca devletine yüksünmeden pirim ödeyecek, belki otuz kırk
yıl milletimin aslı olan insanlar, vekil olanlar ise seçilecek, iki yıl
milletvekilliği yapacak sonrada emekli edilecek. Bunu hiçbir vicdan sahibi
insanın kabul etmesine imkân ve ihtimal yok.
Bu gün için milletvekillerinin aldığı maaşlar, emekli oldukları zaman aldığı
maaşlar ve diğer sosyal imkânlardan yararlanırken kendilerine uygulanan
ayrıcalıklar zaten üst düzeyde değil mi? Bir ülkede vatandaşlar milletvekili
olmak/olabilmek için eski parayla iki üç trilyon para harcıyorsa (Yeni parayla
bir iki milyon) bu işte bir sakatlık var demektir. Demek ki kimse milletvekili
maaşı ile geçinmek için bu kadar para harcamıyor, işin içinde başka rantlar ve
çıkar ilişkileri var.
Bir zamanlar mecliste çiğ köfte partisi yapıp çiğ köfteleri meclisin tavanına
yapıştırmak için birbiri ile yarışan milletvekillerini de gördü bu memleketin
vatandaşları, mecliste yumruk yumruğa kavga edenleri de gördü, merak eden
basından araştırıp bulur.
Demokrasiden bahsedilecekse bir ülke de siyasi partilerimizin ilk önce kendi
parti içlerinde demokrasi sorunlarını halletmeleri lazım. Milletvekili
adaylarının seçimi genel başkanların iki dudağı arasında olmamalı hiçbir zaman.
Ülke de ve parti içinde gerçekleşecek demokrasi böyle kurulur ancak.
Eskiden İlkokul mezunları bile milletvekili olabiliyordu sanırım şimdi
kaldırdılar bu durumu, en az lise mezunu olmak gerekiyor. Benim şahsi kanaatim
milletvekili olacak her insanın yüksek tahsilli olmasından yanadır, böylece hem
meclisin hem de ülkemizin saygınlığı artar. Düşünün adam doğuda aşiret reisi,
on bin kişi var aşiretinde onların oyları ile vekil seçiliyor, yok böyle bir
şey olmaz, olamaz, olmamalı.
Aklıma gelmiyor da değil zaman zaman şu milletvekilliğine ben de adaylığımı
koysam mı diye lakin sonra vazgeçiyorum. Yalan söylemeyi beceremem utanırım
karşımda ki insanlardan, kullardan ve en önemlisi Yüce Allah'dan. Biz yine sade
vatandaş olarak yaşayalım. Siyasetçilerin içinde az da olsa gerçekten namuslu,
vatanını seven insanlarda var tabi ki onları dikkat ile ayırıyorum
diğerlerinden. ‘'Ayinesi iştir kişin lafa bakılmaz.'' Derler. Bir yerde meclis
de toplumun aynası. Bizim içimizden çıkanlarda böyle işte ne yapalım...