Üzülme suçluyum, günahkârım
yar;
Mum gibi eriyip biteceğim ben…
Mademki her sözde sitemkârım
yar;
Hakkını helal et gideceğim ben…
Gülmeyen yüzünün çatık kaşının;
Sessiz duvarlara vuran başının;
Sebebi olduysam akan yaşının;
Hakkını helal et gideceğim ben…
Son defa yolundan geçtikten
sonra;
Kör – kütük sevdanı içtikten
sonra;
Gamzende gülüşler açtıktan
sonra;
Hakkını helal et gideceğim ben…
Sevdama cinnetle kıymadan önce;
Vedanı bir sabah duymadan önce;
Verdiğim karardan caymadan
önce;
Hakkını helal et gideceğim ben…
Haklısın kırıldın benim
yüzümden;
Gücendin kaç kere berduş
sözümden;
Yorgunsun gelmezsin artık
izimden;
Hakkını helal et gideceğim ben…
Gözüme “KAL” diye bakmadan
önce;
Yanaktan yağmurlar akmadan
önce;
Son sözün canımı yakmadan önce;
Hakkını helal et gideceğim ben…
Bahçemde çiçekler sensiz solsun
da;
Kadehim, üzülme zehir dolsun
da;
Mutluluk hep senden yana olsun
da;
Hakkını helal et gideceğim ben…
Tarumar eylesin ruhu hicranım;
Yeter ki bahtiyar olsun cananım;
Sözlerim sanadır sana sultanım;
Hakkını helal et gideceğim ben…
Kanayan yaranı sardıktan sonra;
Ayrılık garına vardıktan sonra;
Ve seni gülerken gördükten
sonra;
Hakkını helal et gideceğim ben…
Biz kokan şarkıyı son defa
çalıp;
Ellerim koynumda öylece kalıp;
Yalnızlık şehrine bir bilet
alıp;
Hakkını helal et gideceğim ben…
Ali ALTINLI – 01/04/2015
Saat: 14:07