Hikaye / Anı Hikayeler

Eklenme Tarihi : 31.03.2015
Okunma Sayısı : 1761
Yorum Sayısı : 2
Günün Yazısı

Bu Yazı 1.04.2015 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.
.............
.........................

Serkan ,  Can`ın  çocukluk arkadaşıydı, samimiyetleri  de gençlik,  ve bugüne   kadar devam etmişti. Malesef inasın nerede,   ne olacağı belli olmuyor,  insan hayatı  pamuk ipliği gibidir,  dokunursan kopar. Serkan`ında    öyle Köyde  Çocuklarla   oynarken ,   Meyve  ağacına tırmanması,   onun yaşamını elinden alacağını  nerden bilsin!?.  
Buda böyle bir yaşam`dan bir İnsan`ın bu dünya`dan göcüş hikayesi.
İçimden   değinmeden   geçemiyeceğimi anladım,  az da olsa satırlarımla anlatmak istiyorum .
Tirene valizlerimizi  SERKAN  taşıdı ,  çok iyi bir 
İNSANDI,   yufka yürekliydi. Tirene bindiğmizde de  SERKAN'la  vedalaştık. Tirend'eki   çalışan memur,  binin binin Tiren gidiyor diyormuş ,  bizede  ne diyor bu kadın , Serkan'da;   binmenizi söylüyor. Bindik eller yukarı   son veda olarak bay  bay   sallandı,  yolumuzu aldık CAN`a  doğru oğlumla birlikte. Birdaha o aileye hiç uğramadık,  onlarda   aramadılar. Aradan bayağı sekiz on yıl kadar bir zaman ge
çti.
Serkan` daha çocukken,  köyde arkadaşlarıyla birlikte oynarken bir  ceviz ağacının dalından düşer,  ve bacağından  sıyrık yarası  alır,   çocukluk  işte buda  nerden bilsin ,  gelecekte onun hayatını belirliyeceğini.  SERKAN'ında  orada düşmesiyle,  Kemik çatlaklığı oluşmuş, bu aileside Köylü olduğu için,  kendi   yöntemlerini uygulamışlar.  Ezilmenin üzerine et falan veyahutda  kapsül tablet ezmesi gibi tamamen ilkel bir tedavi  şeklini hafife almışlar yaranın üzerini tedavi etmişler,  içerideki kırıktan haberleri olmaz.
Bu çocuk aylar,  yıllar geçtikçede  aksamaya başlar. Yinede anlamazlar nedenini. Burada ailesi   niye aksıyor diye Kanada'da Doktora götürürler,  OĞLAN genç delikanlı  ,  Anne vede Babasıyla birlikte  Doktor "da ölçümlerin neticesinde öğrenirler,  kemik çatlaklığından dolayı , kemik üzerine bastıkça,  artık bedeni taşıyamıyor, kemikte aşınmalar oluyor.
Bununda pek tedavisi yokmuş,  onun için DOKTOR   orada Serkan`ın  yüzüne söyler,  ailesinide haberdar eder   ortalama  "19"  sene bir müddet,   "O  haberle eve geldiler. Bayağı üzgündü ailelerin  hepisi. KENDİ  kendilerinede moral veriyorlardı.
"O zaman Yaşta 32  falan,  belki bu zaman zarfı     içinde TIPTA" İlerleme olurda ,  sağlığıma kavuşurum düşünceysiyle,   bütün ailenin UMUT beklentileriydi.
Malesef Doktorların  verdiği zamandan da ,  erken   YAŞAMA veda eder. "Serkan   "Vefat   etmiştir. Tanrım  Rahmet eylesin ,   toprağı bol olsun,  erken aramızdan ayrıldı. Tanrım Ailesine büyük sabırlar versin, böyle acı yaşatmasın.
Büyük birde ailesi vardı  Toprağı bol olsun bütün duğalarımız onunla. Tüm Insanlığın gideceği yer orası, malesef kaçış yok,  ama er, ama geç.... Duyduğumuzda çok üzüldük  Can"la . Vay be dedik ,  dünya  aslında bir  okadarda küçük oluyor. Kimseler bize kap
ılarını ,  fazla açmadılar bizim onlara aile olarak yük oluruz diye sanki bulaşıcı hastalığımız varıdı bizim yoksulluktan aşağıladılar ,mesafeliydiler.
Bizde uğramadık bir daha alınganlık yaptık,  gururumuzu daha fazla rendice etdirmek istemiyorduk yaptıklarının karşısındada  neticede bizde insanız duygu vede hissiyatlarımız vardı ,  bir dahamı  kimseye eyvallah etmeyecektik karşılıklarını  gördük bize karşı burunları havalılardı alayının.  Allahım kullarını kimselere mutaç etmesin üç günden fazla sadece misafirlik olabilir onun dışında da katiyen  düşüncesi bile yersizdir bunca eziyetden sonra.... CAN'la birlikte kendi yağımızla kavrulduk.
Nursel ablanın;   "Tirende giderken arkamızdan koduğu  "Azık  bile  "Çoban azığı  gibiydi. Acıkırlarsa   "Tirende yesinler diye. "Oğlum acıkmış olacak ki!   Açtığımda ne gördüm  çok şa
şırmıştım  "Ekmek arası "kaşar "peyniri  güzel .  Domates, Salatalık oda iyi ama , "Tuzu bile"  Naylona bağlamış,  düğümlemiş.
İnsan küçük bir tuzluğa kor.TORONTO'dayız ya ... aa... Tirende   çok utandım,  büyük yolcu Tireniydi kalabal
ıktı içi  ben hiç yemedim zaten,  oğlana bir kaç parça ekmek verdim,   tenezür etmedim o tarz  yiyeceğde  yol boyu açtım. Bizi nelere  layık gördüler. Neyi anlatayım  ki!?    Her şey içler acısıydı!. Ben sadece CAN'a  dogru gidip,   kendimiz için iyi olanı yapacaktık.
"O ailede  Toprağı  bol olsun Serkan;  çok samimi insandı.  Birde hanımı  çok iyiydi. Diğerlerini at çöpe. Babalarıda iyi insandı, bir ka
çtanede luzumsuzlar vardı ama .......  "MUSTAFA    amca ,  "gelin  belkide haşlığın yoktur  çarşıya çıktığında  kendine "Hoşuna gidecek birşeyler  alırsın.. üst, baş,  kıyafet gibi ihtiyacımı karşılamak  için  harçlık  bile verdi..çok güzel duygular bir insanı  sevindirmek aynı zamandada üzüntüyüde sevincide  birlikte yaşıyordum...
Amcam harçlık verirken   bense  almamakta ısrarlıydım ,   bizde okadar kendimize göre BOŞ gelmemiştik ,  ayarlıydık  Kaynak olarak. Zorlayınca bende aldım ayıp olmasın diye.  "Nursel` ablanın bakışları ,  Kaşlar çatık,  bir okadar  da sertti. Olsun ,  almasam ayıp olurdu.
"Keriman aç gözlü  insan değildi zaten"!!.
Dost kayırmaktan düştüğü  durumlarına yakınıyordu,  sadece  "Mustafa kalbi geniş bir  Amcaydı.
"Nursel ablamda  artık  oda sorunlu insan olduğu için,  kendi gibiydi. Napalım  iyi yada kötü demem bana düşmez Kapılarında  beni  ağırladıklarını  , iyileriyle , kötüleriyle  genede Saygılıyorum." Keriman için yağmasada gürlediler"!.
Büyüklüklerini gösterdiler oda bir fedakarlıktır.  "Keriman`a göre.... gönül komamıştır,   her zamanda  ...  GEÇMİŞ günlerini  saygıyla anar. Aileyide  geçmişin izlerini hatırladığında hep saygılar! Ne demişler hatayı  onlarda arama Hatayı  ya kendinde  yada  yaptıranlarda  ara  der  öylece geçiştirir.

Toronto`dan. 10 / 11 / 2014 . Dönüş Korkmaz .




( Eğreti...misafir 3 . Cana Doğru Gitmek İçin Oğlumla Birlikte Tiren Yolculu başlıklı yazı Mosell 07 tarafından 31.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.