Orjinal boyutu icin tiklayin 960x600px.










Gel…
Gel artık
Endişeye kapılma
Ruhunu daraltan vehme aldırma
Gönlün ummandır, dönüp bir baksana
Seni üzen ve yoran zanlardan arınıp, uyansana

An bitiyor
Ömür kendi içinde eriyor
Her âlem başka hakikatler bekliyor
Hakkı bilmeyen nefsine itaat ederek göçüyor
Nefes bitiyor, can çekiliyor, dermanda tükeniyor
Geriye kalan vah vah ne işe yarıyor, neyi bekliyor

Umut
Yorulmaz
Hazan yeis içinde anılmaz
Hicran hanif bir kula karalar bağlatmaz
Hüzün vakti sinenin sükûneti, gecenin sessizliği
Düşlerimde ümitle açar, her murat şevkle bahar

Ne yar
Ne cananı ateş yakar
Umut insan için en güzide hazzı diyar
Ne vakit sılayı ansam, yaşları sessizce bıraksam
Ruhum garip bir serinlik yaşar, içimdeki sürur ar

Gelme
Lakin hüzünle ömrü tüketme
Hasreti firkatleştirme, halleşmekten geçme
Sessiz ve sakin yere çık, gönlünü aç, imtina etme
Seni anlayan ve derdini derdi sayan refikine anlat

Aşk
Narı ardır
Sabır ve çileyle arkadaştır
Hizmet ve hamiyetle ihlâs için yarıştır
Hak ve hakikati uygun zamanda haykırıştır
Nefisten arınış, hurafeden kaçış, şirkten kopuştur

Bilmem ki
Beni ne kadar anlarsın
Hangi kefeye koyarak vasıflandırırsın
Ruhumun hicran damlalarını sende duyar mısın?
Bu diyardan göçüp gittiğimde garipliğimi anar mısın?

Mustafa Cilasun
( Hak Ve Hakikati Uygun Zamanda Haykırıştır başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 30.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.