Türk Silahlı Kuvvetlerinde Neler Oluyor
Geçenlerde gazetelerin birinde gözüme ilişti. Çok küçük bir başlık
altında ama bence de hayati derecede çok önemli bir konu. Başlık aynen şöyle
‘'Türk Silahlı Kuvvetlerinde intihar sayısı şehit sayısını geçti.'' Kaynak -
Hürriyet Gazetesi. Yazının devamında kısaca şu açıklamalara yer verilmiş.
''Türk Silahlı Kuvvetlerinde 10 yılda teröre 818 asker şehit verilirken
kışlalarda 934 asker intihar etti. Asker intiharları 2012 rakamlarına göre,
sivillerden 2,5 kat fazla.''
Vatanını seven her Türk genci gibi bizlerde zamanı gelince vatan görevi için
askere gittik, görevimizi de layığı ile yapmaya çalıştık. Kimi zor günler, kimi
mutlu günler geçirdik, arkadaşlarımızla aynı karavanaya kaşık salladık ve
alnımızın akıyla vatan görevini tamamlayıp yuvamıza geri döndük.
Hayatında hiç gurbete gitmemiş, evlerinden, ana babasının yanından hiç
ayrılmamış evlatlar için askerlik başlardan zor gelse de, bir şekilde insan
girdiği ortamlara bir müddet sonra uyum sağlayabiliyor. Askerler arasında çok
meşhur bir sözdür ‘'Burası ana kucağı değil asker ocağı.'' Derler.
Disiplin asker ocağının olmazsa olmazlarından ve de gerekli bir olgudur
askerlik için. Üst ve Ast ilişkisi her zaman en önde gelir. Bu halkanın en
altında ki kişi er, en üstünde ki kişide o ülkenin Genelkurmay Başkanıdır.
Dolayısıyla verilen emirlere kesin itaat gerekir. Yine başka bir deyiş ile
‘'Çay da dem askerde rütbe ve kıdem.'' Derler. Herhangi bir kademede emirler ve
amirlere itaatsizlik siz de bilirsiniz ki o ordunun ve ülkenin felaketine zemin
hazırlar. Er ve erbaşlar ile yedek subay olarak da adlandırılan asteğmenler,
subay astsubay gibi ordunun asli unsurları olmasalar da kutsal bir vazifeyi
layığı ile yerine getirebilmek için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya
çalışırlar. Ast üst ilişkisinden dolayı bu esnada meydana gelen münferit
olaylarda birçok askerin dengesi ve ruh sağlığı bozulmakta, bu olaylar onları
intihara kadar sürüklemektedir. Gerçekten çok üzücü ve bir o kadarda kaygı
verici bir durum.
Gazeteden alıntılar yapalım yine ‘'Türk Silahlı Kuvvetlerinde intihar ve
mobbing konulu sempozyum yapıldı. Sempozyumun sonuç bildirgesinde çarpıcı
rakamlar yer aldı. TSK'da amire ve üst disiplini tesis etme adına verilen yasal
yetkilerin, kişisel ihtiras, husumet ve benzeri nedenler ile mobbinge dönüşmesinin
oldukça sık karşılaşılan bir durum olduğunun vurgulandığı bildirgede şu
bilgilere yer verildi.'' Gazetede paylaşılan bilgiler gerçekten ilginç, devam
deldim. ‘'Lider personelin 4'te 3'ünü astsubayların oluşturduğu göz önüne
alındığında hemen hemen her astsubay meslek hayatının bir döneminde mobbing'e
maruz kalıyor. Son 10 yılda teröre verilen şehit sayısı 818, rapor edilen
bilgilere göre aynı süre içerisinde kışlalarda 934 asker son 2,5 yıl içerisinde
ise 29 astsubay intihar etti. Mobbing mağduru askerlerin yüzde 42'si
hakaretten, yüzde 30'u dayaktan, yüzde 28'i orantısız cezalardan, yüzde 24'ü
sağlık hizmeti alamamaktan, yüzde 14'ü aşırı fiziksel aktiviteye zorlanmaktan,
yüzde 14'ü tehdit edilmekten, yüzde 7'si rütbeli personelin şahsi işlerine koşturulmaktan,
yüzde 7'si uykusuz bırakılmaktan şikayet ediyor.''
İntihar edenlerin büyük çoğunluğu er ve erbaşlardan oluştuğuna göre, subay ve
astsubayların er ve erbaşlara davranışlarında daha dikkatli olmaları ve onlara
insancıl yaklaşımları, problemlerin çözümü kolaylaştıracak ve üzücü olaylarında
azami derecede önüne geçecektir. Anneler ve babalar evlatlarını dayak yesinler
diye, kendilerine ve ailelerine hakaret ettirsinler diye askere
yollamamaktadır. Disiplinsiz davranışlarda ceza mutlaka olacaktır, olmalıdır da
ancak bu cezanın dozajını üst amirler, subay ve astsubaylar çok iyi ayarlamalı
dengelemelidir.
Geçmiş senelerde gazetelerde de yazdı belki dikkatinizi çekti belki de çekmedi
ilginç ve çok üzücü bir olaydı özet olarak şöyle ‘' Güneydoğu'da bir subay bir
erin disiplinsiz davrandığına hükmederek eline pimi çekilmiş bir patlamaya
hazır el bombası veriyor ve ben söyleyene kadar açma diyor, saatlerce bomba
elinde bekleyen er, sonunda dayanamayıp elini bırakınca bomba patlıyor ve er
ile birlikte dört asker hayatını kaybediyor.'' Gerçekten ibretlik ve çok üzücü
bir olay. Hiçbir subayın ve astsubayın çocuklarımıza böyle davranma hakkı
olmamalı. Bizler evlatlarımızı askere vatan görevi diye Peygamber Ocağı diye
gönderiyoruz onların herhangi birisinin kılına zarar gelmesi bizleri her Türk
vatandaşı gibi derinden yaralar. Bütün Mehmetçiklerimiz dualar ile uğurluyoruz
hepsi önce Allah'a sonra değerli subay ve astsubaylarımıza emanet. Allah
hepsinin yâr ve yardımcısı olsun. Hepimize en derin sevgi ve saygılar...
NOT: Mobbing (Psikolojik Taciz) Nedir?
Mobbing kavramı, İngilizce 'mob' kökünden gelmekte olup, 'Mob' sözcüğü, aşırı
şiddetle ilişkili ve yasaya uygun olmayan kabalık anlamındadır. Sözcük Latince
'mobile vulgus'tan türemiştir. İş yaşamında maddi ve manevi çok büyük zarara
yol açan duygusal taciz, yakın geçmişte başlı başına bir olgu olarak
tanımlanmıştır.Mobbingin (iş yerinde psikolojik taciz) kelime anlamı, psikolojik
şiddet,baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermektir. Türk Dil
Kurumu, mobbing kavramının karşılığı olarak 'Bezdiri' kelimesini belirlemiş ve
bezdiriyi 'İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi
hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol
açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme' olarak tanımlamıştır. Üniversitemizde
'İş yerinde psikolojik taciz' kavramı uluslararası literatürde yaygın kullanım
şekli olan 'mobbing' kelimesi ile ifade edilmiştir.
(
Türk Silahlı Kuvvetlerinde Neler Oluyor başlıklı yazı
AhmetZeytinci tarafından
27.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.