Online Üye
Online Ziyaretçi
ÇANAKKALE
Gök gri toprak kara sisli boğazda poyraz
Alev yağmurlarıyla yanarken Çanakkale
On beşlik civanmertler dilde şehadet niyaz
Kevser ırmaklarında yunarken Çanakkale
Ey medeni Avrupa ne işiniz var burda
Kalkıp, ta uzaklardan ölmeye mi geldiniz
Tarihinden utanıp, geçmişini bir sor da
Nice günahsızların ciğerini deldiniz
Duymadınız galiba Türk’ün yılmaz gücünü
Öğrendin asırlardır Fatih, Yavuz verdi ders
Ayasofya hayali İstanbul’un öcünü
Almak istersin hâlâ bu ne nefret bu ne hırs
Dayanınca gemiler Kilitbahir önüne
Göğsünü siper etti on binlerce Mehmed’im
Karnı aç üstü yırtık bakmadı hiç sonuna
Şehadet şerbetini içip kandı Ahmed’im
Top sesine karıştı Allah Allah sesleri
Kırılan genç fidanlar bir bir yere düştüler
Dilde Allah kelamı verdiler nefesleri
Sağ kalan bir kaç nefer sağa sola koştular
Üç top mermisi kalmış hepsi ağır mı ağır
İki yüz altmış okka mümkün değil kaldırmak
Davran Seyit Onbaşım Allah diyerek bağır
Külli şeyin kadirdir kün emrini veren Hak
Allah’ın izni ile gökten indi melekler,,
İngiliz gemisini tam ortasından vurdu
Zafer geldi sonunda boş değildi emekler.
Yer ve gök şehitlere saygıyla selam durdu
Düşmedi düşmeyecek gökten yere ay yıldız
Dünyada hayranlıkla izlendi Çanakkale
Gerekirse cephede can verir oğlan ve kız
Tarih sayfalarıyla sözlendi Çanakkale
Sanma göçüp gittiler yerle yeksan olunca
Hepsi cennetlik güldü vatan için ölünce
NİLÜFER SARP
7 ŞUBAT 2015