Tuttum karanlıkları güneşe çektim kepenk 
Nefsim, sana diyorum; behey doymayan köpek

Günahlar başaklanmış taneleri kızıllık 
Sürünüyor iblisin peşinde kaç bin yıllık 

Besmeleyi şerifle yırtılacak perdeler 
O atlı süvariler şimdi neden yerdeler?

Avuçlar semalarda özlüyoruz sılayı 
Ahiret bizim, dünya, iblislere balayı 

Nefsinin götürdüğü yerdir yanıldığın yer 
Emmarenin sarayı senin anıldığın yer

Ses soluk çıkmaz olur kara toprak sarınca 
Tırnaklarından başlar, o çift başlı karınca 

Kangren yaralarımı sökemedim leşimden
Gafletim gölgem gibi takip eder peşimden

Hey mezarcı, nedir bu üstümde ayak sesi 
Cellâtlar başucumda sırtımda dayak sesi 

Bin kere tövbe etmek isterdin zaman dolsa 
Hesabı vereceksin her şeyin tamam olsa 

Dünya denen sarayın cinlerse şayet şahı 
Sen de felak nas ile dinlendir padişahı 

Yaşarken insan gibi şuurla dolmak varmış 
Beş vakit seccadede yatıp da solmak varmış 

Her yerinden çatlamış dünya bir çömlek gibi 
İlk düğmesinden başlar hayat bir gömlek gibi    

Sen günahtan kaçarsan günahta senden kaçar 
Ölümden korkma toprak aşkla bağrını açar

Ne çanlar ne de haçlar… Yakışmaz sana yalan
Var mıdır bu dünyada Kur’an’dan başka kalan?

Ben taçsız ne sultanlar ne firavunlar gördüm 
Besmeleye sığınıp saraylarından sürdüm

Senin derdin ne bayrak, ne iman, ne de millet 
Arzun ezanlar sussun, budur sendeki zillet

Zerre miskal sorulur mizanda biliyoruz  
O gün için Yarabbi senden af diliyoruz

HARUN YILDIRIM
( Nefse Beyit başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 11.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.